Koronavirüs tüm dünyada 80 milyondan fazla kişiye bulaşarak 1.7 milyondan fazla hayatını kaybetmesine neden oldu. Birçok ülke virüsün ortadan kalkması için aşı geliştirme çalışmalarına başladı. Aşılardan alınan olumlu sonuçlar umutların yeşermesine neden olurken hemen herkes ‘2021 yılında virüsten kurtulacak mıyız?’ diye sormaya başladı. Uzmanlar, hızlı ve yaygın aşılama yöntemiyle 2021 yılının ikinci yarısında rahatlayacağımızı bildirdi.
VİRÜSÜN YANI SIRA AŞI KARŞITLIĞIYLA DA MÜCADELE ETMELİYİZ
Uygulanacak olan aşılama programının virüsün geleceğini belirleyeceğini vurgulayan İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner, ‘Hastalığın seyrinden söz edebilmek için aşılama programlarının hızının ve yaygınlığını görmemiz gerekiyor. Toplumun aşı karşısındaki direnci veya istekliliği en önemli belirleyicilerden biri. Aşı yapıldıktan sonra ne kadar süre bağışıklık sağlayabildiğini tam olarak bilmiyoruz. Bu yıl içinde onu da göreceğiz. Aşıyla birlikte kurallara uyma konusundaki hassasiyetimiz de Kovid-19’un kalıcı olup olmayacağını gösterecek. Bunun yanında mutasyonlar da çok önemli. Bütün bunları alt alta topladığımızda sonbaharda daha rahat olacağımızı söyleyebilirim’ dedi.
KISA SÜREDE ÇOK KİŞİ AŞILANIRSA BAŞARIRIZ
Tedbirlere harfiyen uyulması, Kovid-19 aşılarının da kısa bir sürede ve hızlı bir şekilde uygulanması halinde 2021’in ikinci yarısından sonra tüm dünyanın derin bir nefes alacağını belirten İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ABD Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, ‘Aşılamayı mümkünse ocak, şubat ve mart ayları içinde bütün risk gruplarına ve toplumun önemli bir kısmına yaparak tamamlamak gerekiyor. Bu süre içinde alınmış olan tedbirlerin mutlaka devam ettirilmesi; sınırlamaların sürmesi ve gerekirse de artırılması gerekiyor’ ifadelerini kullandı.‘AŞI, ZENGİNLERİN TEKELİNDE OLMAMALI’
Türkiye gazetesinde yer alan habere göre, Kovid-19 salgının son bulabilmesi için aşıların sadece gelişmiş ve zengin ülkelerde değil, geri kalmış ve fakir ülkelerde de ulaşılabilir olması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, ‘Global dünyada virüs bir yerlerde varlığını devam ettirdikçe bütün dünya için tehdit olmayı sürdürecek. Uçak yolculukları vesilesi ile dünyanın herhangi bir yerindeki hastalık başka bir yere yayılma riski taşıyor. Dünyada devam ettiği sürece bizde de devam edecek. Bu yüzden dünya sağlık örgütü normlarına göre aşıların sadece zengin ülkeler için değil, bütün insanlık için ulaşılabilir olması son derece önemli. Gelişmiş ülkelerin aşı stokçuluğuna gitmesi virüsün işine yarar’ şeklinde konuştu.
MASKELER BİR SÜRE DAHA BİZİMLE
Sonbahar aylarında rahatlama yaşanacağı müjdesini veren ABD Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci'nin ‘Ancak stadyumlarda birbirimize karışıp maç seyredemeyeceğiz’ söylemiyle yakın zamanda eski normalimize dönemeyeceğimizi belirten Prof. Dr. Mustafa Çetiner, ‘Sıcak Akdenizli insanının davranışlarından vazgeçmemiz gerekiyor. Bundan sonra da birbirimizi gördüğümüzde sarılıp öpüşmeyeceğiz. Daha az dokunmatik bir toplum olacağız. Japonya'da olduğu gibi kış aylarında sokaklarda maskeyle dolaşan insanları görmeye devam edeceğiz. Çünkü bu pandemi bize maskenin grip gibi solunum yoluyla bulaşan virüslerden koruduğunu gösterdi. Pandemi döneminde bütün dünyada grip ve gribe ölüm vakaları yüzde 60-70 oranında azaldı’ dedi.
