BİL'de yeni sistem

BİL'de yeni sistem

12 Aralık 2017 Salı 19:54
BİL'de yeni sistem
BİL Alanya Koleji Akademik Danışmanı Doç. Dr. Tuncay Akçadağ, “Öğretim liderliği temelli okul yönetimi modeli” konusunda bir açıklama yaptı. Akçadağ, BİL Koleji’nin okul sistematiğinin temel yaklaşımının genel eğitim sisteminin işleyişinin aksine ‘öğrenci’ temel alınarak oluşturulacağını söyledi. 

Öğrencinin ne durumda olduğunun belirlenmesi ve bu durumun her an ulaşılabilir bir biçimde nesnel hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Akçadağ şunları söyledi:
“Diğer deyişle sistemin çıktısı olan öğrenci, eğitim çabalarındaki her türlü başarı ve başarısızlığın göstergesi olmak zorunda olduğu halde bunun ölçülmesi ve değerlendirilmesi zor ve ayrı bir uzmanlık isteyen iş olduğu için diğer etkenler üzerinden değerlendirme yapılmaktadır. Bunlar da genellikle öğretmenin yapıp ettikleri ile sınırlı olmaktadır. Yani öğretmenin düzenli iş görmesi, işine ilgisi vb. eğitim sisteminin çıktısı olarak değerlendirmekte böylece “iyi” olarak değerlendirilen bir öğretmenin öğrencilerinin de başarılı olacağı var sayılmaktadır. Kuşkusuz öğretmenin düzenli ve işine ilgili olması arzu edilir ve de böyle davranıyor olması önemli bir durumdur. Söz konusu bu durumun öğrenci değerlemesini ötelemesidir. Öyleyse olması gereken “öğrencinin” ne durumda olduğunun belirlenmesi, bu durumun her an ulaşılabilir bir biçimde nesnel hale getirilmesidir. 
Bil Koleji’nde oluşturulmakta olan sistem, öğrencilerin var olan durumumdan hareketle adım adım ilerlemesini ve sadece akademik değil sosyal, kültürel, ruhsal ve bedensel gelişimini izleyip değerlendirilebilmeyi mümkün kılacaktır. Kuşkusuz bunu gerçekleştirecek öğretmenlerin geleneksel eğitim anlayışının dışında oluşacak bu sistemin yürütücüleri olarak işlerinin belirlenip tarif edilmesi durumu vardır. Bu nedenle öncelikle;
Sistem kurgulanmakta, 
Sitemin yürütücüleri olan yöneticilere ve öğretmenlere işleyiş tarif edilip ve öğretmenlerin neleri nasıl yapacakları netleştirilmekte, 
Velilerle nasıl bir sistemin yürütüleceği ve kendilerine düşen sorumluluklar belirlenmekte, 
Son olarak sistemin kusursuzca işlemesi için diğer tamamlayıcılar devreye sokularak süreç tasarlanmaktadır. “
MODELE GÖRE OKULUN ÖRGÜT YAPISI, ROLLER VE GÖREVLER
Okulun örgüt yapısının temelde idari ve akademik olarak iki ayrı ana kola ayrıldığını belirten Akçadağ, “İdari kısım okul işletmesi ile ilgili tüm birimleri kapsarken, akademik kısım eğitim ile ilgili birimleri kapsamaktadır. Öğretim Lideri: öğretmenleri dikkatli bir şekilde değerlendirir ve onların kişisel beceri ve yeteneklerini geliştirir; öğretmenlerin öğretimsel sorunlarını çözmeye çalışır; öğretmenlerin öğretimsel kaynaklardan yararlanma konusundaki güçlü ve zayıf yanlarını bilir; öğretmenlerin bu konudaki zayıf yönlerini güçlendirmeye çalışır. 
Okulda öğretim liderinin görevi doğrudan sınıftaki eğitim ortamını geliştirmeye kaynaklık etmektir. Bu daha iyi öğretim için olanak hazırlamak demektir. Daha iyi öğretim için olanaklar hazırlamak ise; her şeyden önce yürürlükteki programın amaç ve felsefesinin iyi bilinmesiyle olur. Buradan hareketle öğretimi geliştirmek için strateji ve materyaller geliştirmek, öğretime kaynaklık etmek, öğretim sürecini ve sonucunu değerlendirerek düzeltme-geliştirme faaliyetlerinde bulunmak öğretim liderinin yapması gerekenlerdendir,
Süreç içerisinde; 
Doğru iletişim tarzı içinde olma, 
Öğretmenlerin bir amiri değil, onların destekçisi ve yardımcısı biçiminde bir tutum benimseme, 
Öğretmenlerin kendi isteklerine bağlı olarak derslerine iştirak etme ve onlara önerilerde bulunma, 
Öğretmenlere mesleki gelişim için eğitim konuları belirleme, 
Öğretim programını (müfredatı) iyi bilme ve öğretim programına göre eğitim ortamları düzenlemede yol gösterici olma, 
Öğretmenlerin çalışmalarının öğrenci üzerindeki etkisini görme ve gösterme, değerlendirme gibi faaliyetlerde bulunur. “dedi. 
ÖĞRETMEN DOĞRU MODEL OLMALI 
BİL Alanya Koleji Akademik Danışmanı  Doç. Dr. Tuncay Akçadağ, öğretmenlerin hedeflenen programın uygulanmasında doğrudan temel rolü oynadığını söyleyerek, “Bunu gerçekleştirirken de öğrenciye sadece bilgilerin öğretilmesiyle ilgilenmez; onu düşünceleriyle, duygusal tepkileriyle, değerlendirmeleriyle ve alışkanlıklarıyla etkiler. Böylece öğretmenin her şeyden önce doğru bir model olması okulda bulunma nedeni ile doğrudan orantılıdır. dedi.
Öğretmenlerin çalışma biçimleri ile ilgili bilgiler veren Akçadağ açıklamasına söyle devam etti: “Öğretmenlerin çalışma biçimi, durum saptama- hedef geliştirme- planlama- uygulama- değerlendirme- yeniden durum belirleme döngüsü biçimindedir. Bu döngüsel faaliyet öğretmenlerin çalışma standardını oluşturur ve öğretmenler bunun nasıl yapıldığını iyice anlamak ve uygulamak durumundadır. Böylece amaç, öğrencilerin başarma kapasitelerini en üst sınırına kadar, onları, motivasyonlarını hesaba katarak gerçekleştirebilmektir. Kısaca öğretmen öğrencinin; akademik, sosyal, kültürel, bedensel ve ruhsal gelişimleri için 
Durum belirleme-hedef tayin etme-planlama- uygulama-değerlendirme-yeniden durum belirleme döngüsü ile çalışma gerçekleştirecektir.”
AİLE- OKUL İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ 
Ailenin okula ve öğrenciye gösterdiği ilginin motivasyon sağladığına değinen Akçadağ, okul- aile işbirliğinin önemini söyle anlattı. “Veli: öğrencinin okuldaki gelişimi ailenin eğitime verdiği önem ile ilişkilidir. Aile-okul iş birliğinin iki avantajı vardır: Birincisi, ailenin okula ve öğrenciye gösterdiği ilgi, motivasyonu sağlar. İkincisi ise, okulun yapısını, değerlerini ve standartlarını tanıyan aileler çocuklarını daha iyi yönlendirebilirler. Ailelerle sürekli bir işbirliği ve geri bildirim devreye sokulacaktır. Bunun işlemesi için öğretmenin bu kapsamda eylemlerini yönlendirecek bilgi işlem ağı aracı olarak sunulacaktır. Diğer işlemlerle beraber bu alandaki çalışmalar anında öğretim lideri tarafından da görülecek ve açık bir sistem çalışmış olacaktır.  
Öğrenci: öğrencinin okulda başarısını sağlamak ve onun içinde bulunduğu dönemsel gelişimini tüm yönlerden ele alabilmek için öğrenciyi ve genel özelliklerini iyi anlamak ve ona sistematik bir biçimde yaklaşabilmek ihtiyacı vardır. Amaç öğrencinin öğrenmesine ihtiyaç yaratmak ve onun istediği kadar öğrenmesine fırsat vermektir ve başarılı hissetmesini sağlamaktır. Başarı sadece akademik yönden değil, onu çevreleyen diğer tüm özelliklerle de ilgilidir. Zayıf not almak, kötü sınıfa konmak, sınıfta kalmak gibi uygulamalar başarılı olma güdüsünü zedeler, yok eder.  Bunların yerine onların başarılı olduğu ve söz söyleyebildiği alanların oluşturulması ve üst sistemden beklenen öğrenmelerin (sınav içeriklerinin)gönüllü çabalarla birleştirilmesi tercih edilmelidir. Sınavlar, yazılı ya da sözlü, aşağıdakilerden her hangi birini içerebilir: 
1) öğrencilerin görüşlerinin alınması, 
2) verilerin ya da başka malzemelerin değerlendirilmesi, ya da 
3) problem çözme. Buradaki temel amaç kazanımlara ne derece ulaşıldığını belirlemektir. 
Öğrenciler, tüm sınavlara tüm not, kitap ve diğer yazılı ders malzemelerini getirmeye ve düşüncelerini açıkça anlatabilmeleri için öğretmenin yardımını sınavda bile istemeye teşvik edilirler. Hiçbir test öğrencilerin değerlendirilmesinde son noktayı koymaz. “
MODELİN UYGULANMASIYLA ELDE EDİLECEK KAZANIMLAR
Akademik Danışman Tuncay Akçadağ, modelin uygulanmasıyla elde edilecek kazanımları ise şöyle sıraladı: “Okul yönetiminin eğitim-öğretim işleri ayrıştırıldığından, bu alanın dışında kalan işlere daha fazla zaman ve yoğunlaşma olanağı bulunacaktır. 
Temel ilkeler, demokratiklik, sürekli istihdam, çalışanların mesleki ve kişisel gelişimini destekleme, açıklık ve saygı olduğu için çalışanların kendilerini gerçekleştirme fırsatları oluşacak, yönetim bunların eksikliğinden kaynaklanan sorunlarla uğraşarak enerji kaybetmeyecektir. Eğitim anlayışı eğitimin sonuçlarının nesnel olarak ölçülecek biçimde gerçekleştirilmesi, ölçüm işlemlerinin düzenli olarak kaydedilmesi, gerektiğinde sunulması sistematiğine dayanır. Bu nedenle öğrenci odaktadır ve onun her türlü gelişimi kanıtlanacak biçimde bir çalışma gerçekleşecektir. 
Eğitim, sadece akademik başarı demek değildir. Hatta akademik başarının (matematik, fen okuryazarlığı ve okuma-yazma becerileri) temelinin sosyal, kültürel ve bedensel gelişmelerle bir bütün oluşturduğuna inanılır. Bu amaçla, çocukların bir bütün olarak gelişmeleri söz konusudur. Modele göre her çocuk sosyal, kültürel ve sportif aktivitelerle buluşturulmak ve bu alanlardaki gelişimleri belirlenmek durumundadır.
Öğrencilerin istenilen boyutlarda değişim ve gelişimlerinin gerçekleştirilmesi için onlara etki eden tüm değişkenlerin sürece dahil edilmesi ve kontrol altına alınması gerekmektedir. Bunun anlamı, çocukların aileleri ile işbirliği yapılarak eğitim anlayışının sürekli vurgulanması ve ailelere tanıtlaması gerektiğidir. Bu nedenle modellenen eğitimin mümkün olduğu ölçüde aile yaşantısı içinde devam etmesini sağlayacak tedbirlerin alınması-aile eğitimlerini gerçekleştirecek bir düzeneğin oluşturulması ve işletilmesi sağlanmış olacaktır.”
OKULDAKİ FIRSATLARIN KULLANIMINDA ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ EŞİTLİĞİ 
Demokratik bir öğrenci-öğretmen-çalışan etkileşiminden dolayı; Öğretmen ve öğrencilerin, okuldaki fırsatların kullanımında eşit haklara sahip olacağının altını çizen Akçadağ açıklamasına şöyle devam etti.
“Birlikte alışveriş, birlikte teneffüs, birlikte çay ve kahve molası vb. amaç etkinlikler içerisinde model olma fırsatlarını değerlendirmektir. Öğrenciler kendi gelişimlerini açık bir biçimde görecek, yapılanların kendi ihtiyaçlarına yönelik olduğunu düşüneceklerdir.
Öğrenci Konseyi çalışmaları ile derslerdeki uygulamalar, okul bahçesi ve oyun alanları ile ilgili uygulamalar, kantinin işleyişi, okul servislerindeki işleyiş gibi öğrencileri ilgilendiren her türlü uygulamalar hakkında ilgili birimlere görüş bildirme ile öğrenciler yönetimde yer alacaktır. 
Akademik işleyiş öğretim lideri-akademik danışman işbirliği ile öğretmenlerin koordineli çalışmaları ekseninde yürütülecektir. Böylece, öğretmenlere duruma göre etkin geri bildirimler vermek, süpervizörlük, mentorlük ve koçluk hizmetleriyle onları, güçlü oyuncular olarak, mümkün olan en az sorunla işlerini sahiplendirmek anlayışı söz konusu olacaktır.
Öğretmenler, sunulan çalışma tekniği ile, öğrencilerin başarma kapasitelerini en üst sınırına kadar, onların motivasyonlarını da hesaba katarak gerçekleştirebilecektir.
Öğretmenler, standart çalışma sistematiğini yerine getirebilmeleri açısından öğretecekleri her konunun ne kadar zamanda ve neleri kapsayacağını belirler ve Öğretim Liderine (ÖL) bildirir. Öğretmenlerin belirlediği stratejik hedefler dizisi, hem kendilerince hem de ÖL tarafından eğitimin kalitesini belirleme ve amaçlanan yere ulaşma açısından gösterge niteliğindedir. Belirlenen hedeflere ulaşmada yol arkadaşlığı yapma temel düşünceyi oluşturur. “

Son Güncelleme: 14.12.2017 13:38
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81