Topal, “Bir buçuk saat süren sohbetimizde sorularla istifhamlar izâale oldu. Birlik ve beraberlik duygularımızın güçlenmesinde camilerimizin, toplum hayatımızın merkezinde yer aldığını unutmamalıyız. İnanç, iman, ibadet, örf, adet, gelenek bilgisinin, nesilden nesile, sahih bir şekilde aktarılması cami merkezli bir yaşantı tarzıyla mümkündür. Eskiden, köy odalarındaki sohbetler, toplumumuzu birbirine yaklaştıran yarenlikler, düğünlerimizden taziye buluşmalarımıza kadar bütün birlikteliklerimiz, cami sıcaklığında gelişir, dal-budak salardı. Bundan dolayı da karşılıklı güven, itimat vardı. Art niyetliler toplum arasında yer bulamazdı. Itimat sömürücü oluşumlara karşı cami sıcaklığı üzerine inşa edilen birliktelik, adeta koruyucu kalkan ve zırh mesabesinde idi. Öyleyse, dünyevi anlayışlarımız cami sıcaklığında kalmalı, ayrılık sebebi olmamalı” diye konuştu.
Son Güncelleme: 08.01.2017 19:32