Bir dizi ziyaretler için Antalya'ya gelen Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "FETÖ ile mücadele etkin bir şeki,lde sürüyor. Bunlar OHAL olmasaydı mümkün değildi. OHAL FETÖ ile mücadelede bizim için zorunlu olan bir enstrümandır" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Prof. Dr. Numan Kurtulmuş bir dizi ziyaret için dün geldiği Antalya’da kent merkezinde bir otelde gazeteciler ve basın yayın organlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Musul operasyonunun tüm dünyanın gündemine oturduğunu belirten Kurtulmuş, "Türkiye Musul’daki pozisyonunu çok net bir şekilde ortaya koydu başından beri. Bunu yaparken de her ülkeye aynı şeyi söyledi. Kapalı kapılar ardından diplomatik temaslar ne yapıldıysa halkın önünde de aynısı yapıldı. Türkiye, Musul’un statüsünün korunması esas olduğu fikri üzerinden hareket eder. Musul Musullularındır. Musul’da nasıl bir yönetimin oluşturulacağı Musul operasyonu kadar önemlidir. DEAŞ temizlendikten sonra başka unsurların getirilmesi ve demografik yapının değiştirilmesi bölge barışına asla katkıda bulunmaz" dedi.
'10 YILDA YAPAMAZDIK'
FETÖ’ye yönelik operasyonların ne kadar süreyle devam edeceği ve OHAL süreciyle ilgili konuşan Kurtulmuş, OHAL’ın vatandaşların hayatını ve ekonomiyi olumsuz etkilemediğine değindi. İlk 3 aylık OHAL’de FETÖ operasyonlarını bitireceklerini ön gördüklerini ancak işin içerisine girince çok derin olduğunu fark ettiklerini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Olağanüstü hal ilan edildiğinde 3 ay içerisinde bu işin bitirileceği ön görülmüştü ancak işin içine girildikte ne kadar derin bir olayla karşı karşıya olduğumuz ortaya çıktı. Ümit ederiz ikinci 3 ayda bu iş biter. Devletin bekasıyla ilgili bu durum bir gerekliliktir. Bazıları OHAL’i yanlış anlayıp anlatıyor. AK Parti hükümetinin TBMM’de yasa çıkartma konusunda bir güçlük çekmiyor. Sayısı yeterli. Anayasa değişikliği yapamıyoruz. Birçok mesele yasayla yapılabilir. Bizim amacımız hızlı ve etkin bir şekilde işleyişi yürütmek için kanun hükmünde kararnamelere ihtiyacımız var. 115 bin kişi hakkında işlem yapılmış. Eğer KHK olmasaydı bunları siz 10 senede yapamazdınız. TSK içindeki FETÖ mensuplarının önemli bir kısmı ihraç edildi. Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi üyeleri ve yüksek yargı mensupları ihraç edildi. Bunlar OHAL olmasaydı mümkün değildi. OHAL FETÖ ile mücadelede bizim için zorunlu olan bir enstrümandır."
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Prof. Dr. Numan Kurtulmuş bir dizi ziyaret için dün geldiği Antalya’da kent merkezinde bir otelde gazeteciler ve basın yayın organlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Musul operasyonunun tüm dünyanın gündemine oturduğunu belirten Kurtulmuş, "Türkiye Musul’daki pozisyonunu çok net bir şekilde ortaya koydu başından beri. Bunu yaparken de her ülkeye aynı şeyi söyledi. Kapalı kapılar ardından diplomatik temaslar ne yapıldıysa halkın önünde de aynısı yapıldı. Türkiye, Musul’un statüsünün korunması esas olduğu fikri üzerinden hareket eder. Musul Musullularındır. Musul’da nasıl bir yönetimin oluşturulacağı Musul operasyonu kadar önemlidir. DEAŞ temizlendikten sonra başka unsurların getirilmesi ve demografik yapının değiştirilmesi bölge barışına asla katkıda bulunmaz" dedi.
'10 YILDA YAPAMAZDIK'
FETÖ’ye yönelik operasyonların ne kadar süreyle devam edeceği ve OHAL süreciyle ilgili konuşan Kurtulmuş, OHAL’ın vatandaşların hayatını ve ekonomiyi olumsuz etkilemediğine değindi. İlk 3 aylık OHAL’de FETÖ operasyonlarını bitireceklerini ön gördüklerini ancak işin içerisine girince çok derin olduğunu fark ettiklerini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Olağanüstü hal ilan edildiğinde 3 ay içerisinde bu işin bitirileceği ön görülmüştü ancak işin içine girildikte ne kadar derin bir olayla karşı karşıya olduğumuz ortaya çıktı. Ümit ederiz ikinci 3 ayda bu iş biter. Devletin bekasıyla ilgili bu durum bir gerekliliktir. Bazıları OHAL’i yanlış anlayıp anlatıyor. AK Parti hükümetinin TBMM’de yasa çıkartma konusunda bir güçlük çekmiyor. Sayısı yeterli. Anayasa değişikliği yapamıyoruz. Birçok mesele yasayla yapılabilir. Bizim amacımız hızlı ve etkin bir şekilde işleyişi yürütmek için kanun hükmünde kararnamelere ihtiyacımız var. 115 bin kişi hakkında işlem yapılmış. Eğer KHK olmasaydı bunları siz 10 senede yapamazdınız. TSK içindeki FETÖ mensuplarının önemli bir kısmı ihraç edildi. Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi üyeleri ve yüksek yargı mensupları ihraç edildi. Bunlar OHAL olmasaydı mümkün değildi. OHAL FETÖ ile mücadelede bizim için zorunlu olan bir enstrümandır."
Son Güncelleme: 20.10.2016 21:22
