İşinden ayrılan öğretmen, yaptığı patlıcan reçeliyle girişimci oldu

Antalya'nın Serik ilçesinde pandemi dolayısıyla işinden ayrılmak zorunda kalan öğretmen Emine Kelce, arkadaşının bahçesinden topladığı patlıcanları reçel yapıp, sosyal medya hesabından paylaşınca kendisine yeni bir geçim kapısı oluşturdu. Kelce'nin yaptığı patlıcan reçellerine kısa sürede yüzlerce talep geldi.

İşinden ayrılan öğretmen, yaptığı patlıcan reçeliyle girişimci oldu

Antalya'nın Serik ilçesinde pandemi dolayısıyla işinden ayrılmak zorunda kalan öğretmen Emine Kelce, arkadaşının bahçesinden topladığı patlıcanları reçel yapıp, sosyal medya hesabından paylaşınca kendisine yeni bir geçim kapısı oluşturdu. Kelce'nin yaptığı patlıcan reçellerine kısa sürede yüzlerce talep geldi.

06 Eylül 2020 Pazar 16:51
İşinden ayrılan öğretmen, yaptığı patlıcan reçeliyle girişimci oldu

Serik ilçesinde özel bir okulda okul öncesi öğretmeni olarak görev yapan 25 yaşındaki Emine Kelce, pandemi dolayısıyla işinden ayrılmak zorunda kaldı. Çalışmayı ve üretmeyi seven Kelce, arkadaşının bahçesinden topladığı patlıcanları kendi için reçel yaptı. Kelce, reçelini sosyal medyadan paylaşınca büyük beğeni topladı ve birçok kişi üretimine devam etmesini istedi. Yoğun istek üzerine Kelce, yaptığı patlıcan reçellerini internet üzerinden satışa çıkardı. Genç öğretmen, kazandığı öğretmen maaşından daha fazla para kazandı. Emine öğretmen, kilogramını 40 liradan satışa sunduğu reçeller ile bir kazandan toplam 800 lira kazanç sağladı.

Öğretmenliğe ara vermesinin ardından patlıcan reçeli yapmaya başladığını dile getiren Kelce, "Tarlamızdan küçük küçük patlıcanları alıyoruz, özellikle de çıtır çıtır olması için. Sonra patlıcanlarımızı alıp soyuyoruz. Akşamında soyup güzel bir şekilde yıkayıp kireçli suya yatırıyoruz. Kireçli su nasıl bir su? Güzelce üstünde biriken saf suyu ile birlikte karıştırıyorum. Akşamında biriktirip sabahına 8 saatlik bir dinlenme aşamasından sonra en az 5-6 kere yıkadıktan sonra biraz acı suyunu attıktan sonra kazanda saf suyla birlikte bir 5 dakika kaynatıyorum. Sonra ise şok etkisi oluşturacak şekilde soğuk suyumun içine koyuyorum. Sonrasında şerbetimi ayarlıyorum, su ve şeker bir şekilde kaynıyor. Bundan sonra bu patlıcanları küçük küçük sıkıyorum, çok değil suyunu atsın diyerek, sonrasında şerbetle birlikte karıştırıyorum. Sonrasında karanfilini, gıda boyasını, limonunu, özellikle limonu püf noktası diyebilirim. Limonu döküyorum, ondan sonra bir haşım daha kaynatıyorum. Bu kendi kıvamını buluncaya kadar karıştırıyorum. Sonrasında bu şekilde patlıcan reçellerini isteğe göre koyup müşterilerimize ikram ediyoruz" diye konuştu.

İlgiden memnun

İlginin çok güzel olduğunu belirten Kelce, "Serik halkı çok beğendi. Antalya'da çok fazla müşterimiz var. Tanıdığımız, tanımadığımız bütün herkes bize ulaşıyor, çok mutluyuz. Instagram sayfamız var. Oradan aynı şekilde kendi sayfam var, oradan aynı şekilde Facebook aracılıyla yani ulaşmak isteyen herkes bir şekilde ulaşıyor. Yani şu an herkes çok memnun. Bazı insanlar için çok enteresan bir olay. Çünkü hiç görmemişler. Görmeyen insanlar çok. Antalyalı ama patlıcan reçelinin tadını bilmeyen insan o kadar çok var ki, hani deneyen de o kadar farklı bir lezzet olduğunu anlıyor ve arkasından tekrar tekrar istiyor. Ailemin hakkını ödeyemem diyebilirim. Annem babam çok büyük destekçim. Evimizin bahçesi çok geniş. Allah razı olsun, kendi odun ateşimizde, kendi kazanımızda aynı şekilde kaynatıyorum. Kendi başıma yapmaya çalışıyorum. Genç bir girişimci için arkamda duran çok kişi var, çok sağ olsunlar. Hepsine buradan selam söylüyorum. Yetişemiyorum, her gün bir kazan olmayacak ama şu an patlıcan mevsimi olmadığı için zor buluyorum. Ama şurada bir buçuk ay sonra veya bir ay sonra patlıcanlara kavuşacağım ve o zaman kilo kilo yapıp isteyenlere ulaştıracağım" diye konuştu.

İlk kendine yaptı

Patlıcan reçellerinin püf noktasının dolapta muhafıza etmek olduğunu belirten Kelce, "İlk reçeli kendimize göre yaptık. Ama sosyal medyada paylaştığımda birdenbire yakın çevremden olsun, arkadaş çevremden olsun, kulaktan kulağa olsun bir anda tepkiler büyümeye başladı. 'Yapsana' diyen çok insan oldu, yaptım bir kazan ve bir kazandan 20 kilogram çıktı. Kazandan 1 kilogram bile kalmadı. Bir kazan daha yapmaya başladım. Aşağı yukarı gelirim bir kazanda 1000 liranın altında diyebilirim ama onun üstüne çıkmıyor, çünkü bir kazandan maalesef o kadar çıkmıyor. Ama sık sık yaparsam, patlıcanımı da bulursam hiçbir sıkıntı yok, beğeniyorlar" şeklinde konuştu.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81