TBM Hukuk Komisyonu Başkanı Doğan: “AYM ile AİHM ve Yargıtay’ın aşı konusundaki içtihatları farklı”

Tüketici Başvuru (TBM) Merkezi Hukuk Komisyonu Başkanı E. Hâkim İzzet Doğan, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Yargıtayın aşı konusundaki içtihatlarının farklılık gösterdiğini söyledi.

TBM Hukuk Komisyonu Başkanı Doğan: “AYM ile AİHM ve Yargıtay’ın aşı konusundaki içtihatları farklı”

Tüketici Başvuru (TBM) Merkezi Hukuk Komisyonu Başkanı E. Hâkim İzzet Doğan, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Yargıtayın aşı konusundaki içtihatlarının farklılık gösterdiğini söyledi.

12 Nisan 2021 Pazartesi 19:46
TBM Hukuk Komisyonu Başkanı Doğan: “AYM ile AİHM ve Yargıtay’ın aşı konusundaki içtihatları farklı”

Tüketici Başvuru (TBM) Merkezi Hukuk Komisyonu Başkanı E. Hâkim İzzet Doğan, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Yargıtayın aşı konusundaki içtihatlarının farklılık gösterdiğini söyledi.

Aşı konusunda açıklamalarda bulunan TBM Merkezi Hukuk Komisyonu Başkanı E. Hâkim İzzet Doğan, Anayasa Mahkemesinin çocukların aşılanması konusunda "ebeveynlerin izni olmalı" derken, AİHM ve Yargıtayın ‘Ebeveyn izni gerekmez’ dediğini belirtti. Doğan, Çekya’da çocukları aşı olmadığı için kreşe alınmayan ailelerin zorunlu aşılamanın özel ve aile yaşamına saygı hakkına aykırı olduğunu ileri sürerek açtıkları davaya ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin zorunlu aşı uygulaması hakkındaki içtihadına yönelik de değerlendirmelerde bulundu. Doğan, kararın Yargıtay’ın içtihatları ile örtüştüğünü ve Sağlık Bakanlığınca öngörülen tüm aşıların çocuklara uygulanabileceğini, Covid-19 aşısının da zorunlu tutulmasının demokratik toplumlarda gerekli olabileceğinin anlaşıldığını belirtti. Doğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

“AYM Genel Kurulu, beş yıl önce 11 Kasım 2015 tarihli Halime Sare Aysal kararında yasallık unsuru bulunmadan ebeveynin rızası olmaksızın sağlık tedbiri yolu ile çocuğa zorunlu aşı yapılmasının Anayasa’ya aykırı olduğuna vurgu yapmış ve ülkemizin tarafı olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne de yer vermemiştir. Yargıtay 19. Ceza Dairesi ise 5 Kasım 2015 tarihinde oybirliğiyle verdiği kararda, Mersin’de çocuklarına zorunlu aşı yapılmasına rıza göstermeyen ailenin ‘kanun yararına bozma’ başvurusu üzerine aşının Sağlık Bakanlığınca belirlenen ‘genişletilmiş bağışıklık programı’ uyarınca yapılması zorunlu aşılardan olduğuna dikkat çekerek, ‘çocuğun üstün yararı’ olduğu için anne-baba rızası aranmayacağına hükmetmişti. AİHM’nin Çekya kararı da bu kararla örtüşüyor fakat Anayasa Mahkemesinin Halime Sare Aysal kararından tamamen farklı. AİHM’nin kararında çocukların zorunlu aşılanmasının, aşılanan çocukların yanı sıra diğer vatandaşların haklarının ve sağlığının korunmasının yararına olduğunun belirtilmesi dikkat çekicidir. Dolayısıyla AİHM, böylelikle sadece bireyin değil, tüm nüfusun sağlığının korunması gerektiğini öngörmüştür.”

Zorunlu Covid-19 aşı uygulamasıyla ilgili Doğan, demokratik toplumlarda bunun gerekli olabileceğini belirten AİHM’nin bu kararı ile Türkiye’de de zorunlu aşı uygulamasının yolunu açtığını ancak yargı kurumları arasındaki yorum farklılıklarını gidermek için Anayasa Mahkemesinin kararında da belirtildiği gibi öngörülebilir ve anlaşılır bir düzenleme ile 90 yıllık Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda ivedi güncelleme yapılması gerektiğini vurguladı. Doğan, “Çeşitli hastalıklardan korunmak ve hastalıkların gelişmesini önlemek için çocuklara belli dönemlerde aşılar yapılmalı, anne ve babaların çocuklarının doğduğu andan itibaren aşı dönemlerini takip etmeleri, sağlık merkezlerinin de bu dönemlerde uyarıda bulunmaları gerekir. Bu aşılar Sağlık Bakanlığı tarafından çeşitli sağlık merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Virüse karşı bağışıklık kazanılabilmesinin tek silahı da aşıdır. Anayasa Mahkememiz çocukluk dönemi aşılarının yapılması ebeveyni tarafından istenmeyen çocukla ilgili yerel mahkemece sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesini hak ihlali saymış ve aynı yöndeki ikinci başvuruda da maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine hükmetmişti. Kararda çocuğun aşı kararını ebeveynin bireysel olarak verebileceğinin kabul edilmesi doğru değildir. Ebeveynin bu hakkını kötüye de kullanabileceği kararda tartışılmamıştır. Aşı sonuçta diğer kişilerin sağlığını da etkileyen toplumsal bir karardır. Bu nedenle çocukların üstün yararları ve sağlıkları, ebeveynlerin ‘onay verme’ koşuluna üstün tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.

TBM Hukuk Komisyonu Başkanı Doğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin zorunlu aşı uygulaması hakkındaki kararının Anayasamızın 90. maddesine göre iç hukukta verilecek kararlar için bağlayıcı olacağına işaret ederek, “Artık, çocukların tetanos, çocuk felci, boğmaca, Hepatit B, kızamığın da aralarında bulunduğu 9 hastalığa karşı ve hatta korona virüse karşı zorunlu aşı yolları açılmıştır. Çeşitli hastalıklardan korunmak ve hastalıkların gelişmesini önlemek için çocuklara belli dönemlerde aşılar yapılmalıdır. Bu aşılar Sağlık Bakanlığı tarafından çeşitli sağlık merkezlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır” diye konuştu.
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81