TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, paralelci eleştirilerinden bakanlığa tahsis edilen araçlara kadar kamuoyunda konuşulan ve muhalefetin dile getirdiği iddia ve eleştirilere cevaplar verdi. TurizmdeBuSabah'a yaptığı açıklamada turizmin sıcak gündemini de değerlendiren Ulusoy, haftasonu yapılacak TÜRSAB Genel Kurulu öncesi acentalara da mesajlar verdi. İşte detaylar...
"BENİM YAPTIKLARIMA, FİKİRLERİME BAKACAKLAR"
Yeniliğin fikir ve icraatlarda olduğunu söyleyen TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Tabii ben uzun yıllar görevdeyim ama talip olanların bir tanesi 11 yıl diğeri de 16 yıl benimle çalıştı. Bir tanesi de 10 yıldır muhalefet yapıyor. Yani onlar eskimedi de ben mi eskidim? Benim yaptıklarıma, fikirlerime bakacaklar. Ben TÜRSAB'ı nereden almışım ve nereye taşımışım ona bakacaklar" dedi.TÜRSAB'ta son dönemde yürüttükleri çalışmalar hakkında da kısaca bilgiler veren Ulusoy şunlar söyledi: "Türk Turizmi'nde erken rezervasyon ile vatandaşlarımıza tatil yapma imkanı sunmuşuz. Kongre turizmini geliştirdik, sağlık turizminde atılımlar yaptık. 158 tane müzeyi almışız. Üyelerimizin iş imkanları açmaya çalışıyoruz. Ulaştırma sorunlarını çözmeye ve UKOME kararlarına ağırlığımızı koymaya çalışıyoruz. Havayolu şirketleri ile mücadelemiz var; Pegasus'u dava ettik ve sonucu bekliyoruz. Rehberlerle ilgili girişimlerimiz sonunda yönetmelik değişti.
"TÜRSAB'I NE SOKAĞA NE DE SOSYAL MEDYAYA DÜŞÜRDÜM"
Biz kanunla kurulmuş bir meslek örgütüyüz. Kanunun dışına çıkamayız. Biz dernek değiliz. Biz Türkiye Seyahat Acentaları Birliğiyiz. Kanuna göre hareket etmek zorundayız. Dışarıdan laf atmak kolay. Son 16 yıldır TÜRSAB'ı ben ne sokağa düşürdüm ne sosyal medyaya düşürdüm. Ben de aday oldum ama aday olmak demek hakaret etmek, iftira atmak demek değil. Ne olduğunu anlatmadan bir algı yaratarak arkadaşlarımızın kafasını karıştırmanın anlamı yok. Burası bir hizmet yarışı ise yapacaklarınızı ortaya koyarsınız.
"BÜYÜMEK KABAHAT Mİ?"
Merkez binamızı yaptık ama bakıyorsunuz yanlış bilgi veriyorlar. Cari hesapla maliyet arasında bir fark vardır. Akıllı binanın bugün metrekare maliyeti 1.100-1.200 lira civarındadır. Biz de bu rakamlara çıkarmışız ve zor şartlarda yapmışız. Niye yaptın diyorlar? Ne yapacaksın ki? 38 bölge olmuşsun. Türkiye'nin her yerine yayılmak mecburiyetindesin. Büyümek kabahat mi? Diyorlar ki holding oldu. Ticari faaliyetlerini yürütmek zorundasın. Mesela fuar yapacaksın fuar şirketi kurmak mecburiyetindesin; sigorta için sigorta şirketi kurmak mecburiyetindesin. Kredi kartları konusunda çok güzel bir çalışmamız var ama daha onu açıklayamadık.
"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SALONU ORASI"
Genel Kurulumuzun iptali için 1 aydır uğraşıyorlar. Salon yeterli değil diyorlar ama Türkiye'nin en büyük salonu orası. Mahkemeye gittiler, mahkeme lehimize karar verdi. Bunlar ayıp, yazık değil mi? Efendim diyorlar ki güvenlik programı var mı? 10 bin kişilik IMF, 20 bin kişilik Birleşmiş Milletler toplantılarını burası yaptı. Bunlar yapılabiliyor da biz TÜRSAB'ın genel kurulunu mu yapamadık? Güvenmeyenler de benimle beraber görev yapan arkadaşlarım. Acı olan da bu. Genel Kurul'u bize yakışır şekilde bitirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Biz milletvekili seçimi yapmıyoruz. Biz hizmet sektörüyüz. Herkes medenice hareket etsin.
"BANA PARALELCİ DEDİLER"
Ben Cumhuriyet ile özdeşleşmiş, Atatürk inkılaplarına bağlı, Türkiye'yi seven geniş bir aileden geliyorum. Öyle şeyler söylendi, öyle şeyler gazetelere gönderildi ki! Asya Bank ile herkes çalışıyordu; biz de çalıştık. Malum tarihlerdeki hadiseler olduktan sonra biz de bıraktık. Işık Sigorta ile bir beraberliğimiz, onların cuzi bir ortaklığı vardı, onları da aldık. Bana paralelci dediler. Bana yakıştırılacak en son laftır. Ben gayri resmi işleri, siyaseti, etnik ve dinsel görüşleri, kavgayı buraya sokmadım. Bu yakıştırma çok ayıp. Benim bir ailem var. Benden paralelci değil olsa olsa üçgen olur. TÜRSAB sevdalısıyım; acentaların sevdalısıyım ve Türkiye sevdalısıyım.
"BU ARABALARI PATAGONYA'YA VERMEDİK"
Protokol çerçevesinde bakanlığa 75 +2 araba vermek mecburiyetindeyiz. Biz bu arabaları Patagonya'ya vermiyoruz. Arjantin'e göndermiyoruz. 1 milyar 107 milyon dolara 5 yıllık müze ihalesini aldık. Bununla gurur duyuyorum. Bunun karşılığında verdik; lazım olursa yine veririz. Ayıp bunlar konuşulur mu? Kendisi gelse bunu vermeyecek mi? Bunlar müzelere veriliyor. Devletle yaptığımız protokolde bu var. Araç kaza da yapabilir. Devletin üst makamındaki birine böyle laflar söylenmez. Ayıptır."
"DEVLETE BİRÇOK KONUDA DESTEĞİMİZ OLACAK"
Yeni hükümet ve Bakan'a hangi konularda destek olacağını sorduğumuz Ulusoy, şunları söyledi: "Küresel ısınmadan ulaşım ve tarım politikasına kadar birçok konuda fikirlerimizi söyleriz. Türkiye iki tane 5 yıllık programını yapmalı. Devletleşen turizm değil. Devlet politikası haline gelen turizmi konuşmamız lazım. Asgari ücret bin 300 liraya çıkacak. Müzelerde çalışan 400 arkadaşımızı ne yapacağız? Ne rakam vereceğiz? Vergi ve SSK yükümüz ne kadar olacak? Bunları konuşmak yerine şunu ya da bunu yaptın diyorlar.
"BEN DEVLETLE GAYET UYUMLU ÇALIŞIYORUM"
Ömer Çelik Bey göreve geldi ve 102 tane müzeyi ondan aldık. Benle beraber olduklarında devlet kuruma itibar ediyordu da benden ayrıldıktan sonra mı kurum itibarsız oldu. Ben devletle gayet uyumlu çalışıyorum. TÜRSAB'a kıl ve tüy kadar itibarı olmadı dediler. Ancak bu diyenleri camia asla unutmaz. 570 tane acenteyi bakanlığa ihbar edemezsin. Onlar şimdi genel kurula gelecek. Onların yüzüne nasıl bakacaksınız? Ben böyle öğretmenlik yapmadım."
"RUSYA İLE KRİZİN ÇÖZÜLMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"
Rusya ile Türkiye arasındaki krizin çözüleceğine inandığını da belirten Ulusoy, "Sivil toplum örgütleri ve kuruluşları olarak yumuşama için elimizden geleni yapacağız. Türkiye onurundan ve gururundan bir şey kaybetmeden bu meseleyi diplomasi kurallar içinde çözmeli. Putin ile Cumhurbaşkanımızın gayet güzel bir diyalogu var. Karşı karşıya kalan iki ülkeyiz. Onların bize ihtiyacı var, bizim de onlara. Kırgınlığa gerek yok. Biz angajman kurallarını uyguladık. Rusya da aynı şeyi yapardı. Ruslar, Türkiye'de rahatlıkla tatil yapabiliyor. İş ve ortaklıklarımız var. Bugün İsrail ile Filistin anlaşmaya çalışıyor. Doğu ve Batı Almanya birleşmiş. Bu güzel şeylerin devam etmesi lazım. Biz Ortadoğu'ya, Çin'e, Japonya'ya yöneliriz. Biz de bu imkanlar varken sırtımız yere gelmez.
"ACENTACILARI GENEL KURULA ÇAĞIRIYORUM"
Acentalara genel kurula gelmeleri çağrısında bulunan Başaran Ulusoy herkesin sağduyulu olması gerektiğinin altını çizdi. Ulusoy, "Tecrübeye güvensinler. Zor bir dönemden geçiyoruz. Buraya gelecek olanın burayı öğrenmesi en az 6 ay. Bundan 1,5 yıl önce genel kurulumuzda yönetim kurulunun faaliyetlerini savunan kişi Firuz Bey'di. Benim adıma konuşan kişiydi. Ya o gün konuştuğu yalandı ya da bugünkü. Kendisi bir karar vermesi lazım. O konuşmayı herkes hatırlıyor. Bana göre o gün bizi savunarak doğrusunu yaptı. Şimdi diyor ki o gün yanlıştı. Bunu anlamak da zorluk çekiyorum. Ben yine de hepsine saygı duyuyorum. Örnek davranışlarımı yerine getirmek zorundayım. Kırarak dökerek olmaz. 16 yıldır verdiğim emeğe böyle mi davranılır. Acentacı arkadaşlarıma genel kurula gelmelerini tavsiye ediyorum. Herkesi dinleyerek oylarını kullansınlar" şeklinde sözlerini tamamladı.
"BENİM YAPTIKLARIMA, FİKİRLERİME BAKACAKLAR"
Yeniliğin fikir ve icraatlarda olduğunu söyleyen TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, "Tabii ben uzun yıllar görevdeyim ama talip olanların bir tanesi 11 yıl diğeri de 16 yıl benimle çalıştı. Bir tanesi de 10 yıldır muhalefet yapıyor. Yani onlar eskimedi de ben mi eskidim? Benim yaptıklarıma, fikirlerime bakacaklar. Ben TÜRSAB'ı nereden almışım ve nereye taşımışım ona bakacaklar" dedi.TÜRSAB'ta son dönemde yürüttükleri çalışmalar hakkında da kısaca bilgiler veren Ulusoy şunlar söyledi: "Türk Turizmi'nde erken rezervasyon ile vatandaşlarımıza tatil yapma imkanı sunmuşuz. Kongre turizmini geliştirdik, sağlık turizminde atılımlar yaptık. 158 tane müzeyi almışız. Üyelerimizin iş imkanları açmaya çalışıyoruz. Ulaştırma sorunlarını çözmeye ve UKOME kararlarına ağırlığımızı koymaya çalışıyoruz. Havayolu şirketleri ile mücadelemiz var; Pegasus'u dava ettik ve sonucu bekliyoruz. Rehberlerle ilgili girişimlerimiz sonunda yönetmelik değişti.
"TÜRSAB'I NE SOKAĞA NE DE SOSYAL MEDYAYA DÜŞÜRDÜM"
Biz kanunla kurulmuş bir meslek örgütüyüz. Kanunun dışına çıkamayız. Biz dernek değiliz. Biz Türkiye Seyahat Acentaları Birliğiyiz. Kanuna göre hareket etmek zorundayız. Dışarıdan laf atmak kolay. Son 16 yıldır TÜRSAB'ı ben ne sokağa düşürdüm ne sosyal medyaya düşürdüm. Ben de aday oldum ama aday olmak demek hakaret etmek, iftira atmak demek değil. Ne olduğunu anlatmadan bir algı yaratarak arkadaşlarımızın kafasını karıştırmanın anlamı yok. Burası bir hizmet yarışı ise yapacaklarınızı ortaya koyarsınız.
"BÜYÜMEK KABAHAT Mİ?"
Merkez binamızı yaptık ama bakıyorsunuz yanlış bilgi veriyorlar. Cari hesapla maliyet arasında bir fark vardır. Akıllı binanın bugün metrekare maliyeti 1.100-1.200 lira civarındadır. Biz de bu rakamlara çıkarmışız ve zor şartlarda yapmışız. Niye yaptın diyorlar? Ne yapacaksın ki? 38 bölge olmuşsun. Türkiye'nin her yerine yayılmak mecburiyetindesin. Büyümek kabahat mi? Diyorlar ki holding oldu. Ticari faaliyetlerini yürütmek zorundasın. Mesela fuar yapacaksın fuar şirketi kurmak mecburiyetindesin; sigorta için sigorta şirketi kurmak mecburiyetindesin. Kredi kartları konusunda çok güzel bir çalışmamız var ama daha onu açıklayamadık.
"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SALONU ORASI"
Genel Kurulumuzun iptali için 1 aydır uğraşıyorlar. Salon yeterli değil diyorlar ama Türkiye'nin en büyük salonu orası. Mahkemeye gittiler, mahkeme lehimize karar verdi. Bunlar ayıp, yazık değil mi? Efendim diyorlar ki güvenlik programı var mı? 10 bin kişilik IMF, 20 bin kişilik Birleşmiş Milletler toplantılarını burası yaptı. Bunlar yapılabiliyor da biz TÜRSAB'ın genel kurulunu mu yapamadık? Güvenmeyenler de benimle beraber görev yapan arkadaşlarım. Acı olan da bu. Genel Kurul'u bize yakışır şekilde bitirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Biz milletvekili seçimi yapmıyoruz. Biz hizmet sektörüyüz. Herkes medenice hareket etsin.
"BANA PARALELCİ DEDİLER"
Ben Cumhuriyet ile özdeşleşmiş, Atatürk inkılaplarına bağlı, Türkiye'yi seven geniş bir aileden geliyorum. Öyle şeyler söylendi, öyle şeyler gazetelere gönderildi ki! Asya Bank ile herkes çalışıyordu; biz de çalıştık. Malum tarihlerdeki hadiseler olduktan sonra biz de bıraktık. Işık Sigorta ile bir beraberliğimiz, onların cuzi bir ortaklığı vardı, onları da aldık. Bana paralelci dediler. Bana yakıştırılacak en son laftır. Ben gayri resmi işleri, siyaseti, etnik ve dinsel görüşleri, kavgayı buraya sokmadım. Bu yakıştırma çok ayıp. Benim bir ailem var. Benden paralelci değil olsa olsa üçgen olur. TÜRSAB sevdalısıyım; acentaların sevdalısıyım ve Türkiye sevdalısıyım.
"BU ARABALARI PATAGONYA'YA VERMEDİK"
Protokol çerçevesinde bakanlığa 75 +2 araba vermek mecburiyetindeyiz. Biz bu arabaları Patagonya'ya vermiyoruz. Arjantin'e göndermiyoruz. 1 milyar 107 milyon dolara 5 yıllık müze ihalesini aldık. Bununla gurur duyuyorum. Bunun karşılığında verdik; lazım olursa yine veririz. Ayıp bunlar konuşulur mu? Kendisi gelse bunu vermeyecek mi? Bunlar müzelere veriliyor. Devletle yaptığımız protokolde bu var. Araç kaza da yapabilir. Devletin üst makamındaki birine böyle laflar söylenmez. Ayıptır."
"DEVLETE BİRÇOK KONUDA DESTEĞİMİZ OLACAK"
Yeni hükümet ve Bakan'a hangi konularda destek olacağını sorduğumuz Ulusoy, şunları söyledi: "Küresel ısınmadan ulaşım ve tarım politikasına kadar birçok konuda fikirlerimizi söyleriz. Türkiye iki tane 5 yıllık programını yapmalı. Devletleşen turizm değil. Devlet politikası haline gelen turizmi konuşmamız lazım. Asgari ücret bin 300 liraya çıkacak. Müzelerde çalışan 400 arkadaşımızı ne yapacağız? Ne rakam vereceğiz? Vergi ve SSK yükümüz ne kadar olacak? Bunları konuşmak yerine şunu ya da bunu yaptın diyorlar.
"BEN DEVLETLE GAYET UYUMLU ÇALIŞIYORUM"
Ömer Çelik Bey göreve geldi ve 102 tane müzeyi ondan aldık. Benle beraber olduklarında devlet kuruma itibar ediyordu da benden ayrıldıktan sonra mı kurum itibarsız oldu. Ben devletle gayet uyumlu çalışıyorum. TÜRSAB'a kıl ve tüy kadar itibarı olmadı dediler. Ancak bu diyenleri camia asla unutmaz. 570 tane acenteyi bakanlığa ihbar edemezsin. Onlar şimdi genel kurula gelecek. Onların yüzüne nasıl bakacaksınız? Ben böyle öğretmenlik yapmadım."
"RUSYA İLE KRİZİN ÇÖZÜLMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"
Rusya ile Türkiye arasındaki krizin çözüleceğine inandığını da belirten Ulusoy, "Sivil toplum örgütleri ve kuruluşları olarak yumuşama için elimizden geleni yapacağız. Türkiye onurundan ve gururundan bir şey kaybetmeden bu meseleyi diplomasi kurallar içinde çözmeli. Putin ile Cumhurbaşkanımızın gayet güzel bir diyalogu var. Karşı karşıya kalan iki ülkeyiz. Onların bize ihtiyacı var, bizim de onlara. Kırgınlığa gerek yok. Biz angajman kurallarını uyguladık. Rusya da aynı şeyi yapardı. Ruslar, Türkiye'de rahatlıkla tatil yapabiliyor. İş ve ortaklıklarımız var. Bugün İsrail ile Filistin anlaşmaya çalışıyor. Doğu ve Batı Almanya birleşmiş. Bu güzel şeylerin devam etmesi lazım. Biz Ortadoğu'ya, Çin'e, Japonya'ya yöneliriz. Biz de bu imkanlar varken sırtımız yere gelmez.
"ACENTACILARI GENEL KURULA ÇAĞIRIYORUM"
Acentalara genel kurula gelmeleri çağrısında bulunan Başaran Ulusoy herkesin sağduyulu olması gerektiğinin altını çizdi. Ulusoy, "Tecrübeye güvensinler. Zor bir dönemden geçiyoruz. Buraya gelecek olanın burayı öğrenmesi en az 6 ay. Bundan 1,5 yıl önce genel kurulumuzda yönetim kurulunun faaliyetlerini savunan kişi Firuz Bey'di. Benim adıma konuşan kişiydi. Ya o gün konuştuğu yalandı ya da bugünkü. Kendisi bir karar vermesi lazım. O konuşmayı herkes hatırlıyor. Bana göre o gün bizi savunarak doğrusunu yaptı. Şimdi diyor ki o gün yanlıştı. Bunu anlamak da zorluk çekiyorum. Ben yine de hepsine saygı duyuyorum. Örnek davranışlarımı yerine getirmek zorundayım. Kırarak dökerek olmaz. 16 yıldır verdiğim emeğe böyle mi davranılır. Acentacı arkadaşlarıma genel kurula gelmelerini tavsiye ediyorum. Herkesi dinleyerek oylarını kullansınlar" şeklinde sözlerini tamamladı.
Son Güncelleme: 05.12.2015 00:45
