Konyaaltı ilçesi Öğretmenevleri Mahallesi’nde 9 katlı bir apartmanın 1. kat dairesinde 2 zihinsel engelli çocuklarıyla yaşayan Keramettin-Fatma Kabakçı, kısa süre önce bina sakinleri ile gürültü konusunda sorun yaşamaya başladı. 19 dairenin bulunduğu binada yaşanan gürültü birkaç kez polise de taşındı. Komşular, ailenin Habip Süleyman (28) ve İbrahim Kuddusi (20) isimli iki zihinsel engelli oğlunun sürekli gürültü yaptığı iddiasıyla binadan tahliye edilmeleri için imza toplamaya başladı. 19 daireden 17’si tahliye için getirilen belgeye imza attı. Bina sakinleri ailenin sokağa atılmasını değil, çocukların uygun bir ortama taşınmasını ve gerekli rehabilitasyon eğitimi almaları için destek istedi. Kabakçı ailesi ise gürültü söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü.
Sosyal hizmetler devreye girdi
Yaşanılanların ardından Antalya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü inceleme başlattı. Müdürlüğe bağlı ekipler, Kabakçı çiftinin evine gelerek ailenin durumuna ilişkin değerlendirme yapmak üzere araştırma yaptı.
“Ev alma komşu al demişler”
“İnsanlık istiyorum”
Olayın ardından evlerine sosyal hizmetlerden gelindiğini belirten Kabakçı, “Çocuklara işkence olmadığını, herhangi bir ters davranış olmadığını ve çocukların rahatlığını gördüler ve gittiler. Çocuklarımıza biz kendimiz bakarız, sadece ders alırlar. Onlarla mutluyuz. Allah bize bir imtihan vermiş. Bu çocuğu götürüp sosyal hizmetlere verseniz iki gün sonra cenazesini alırsınız. Çünkü bu çocuğun dilinden anlamazlar. Biz 28 senedir bir oğlumuza, 20 senedir diğer oğlumuza bakıyoruz. 28 senedir bir şey olmamış da bugün mü olmuş? Ben insanlık istiyorum. Allah insanlara merhamet versin” diye konuştu.
“Çocuklarımı vermem”
Anne Fatma Kabakçı da, çocuklarının saldırgan bir yapıda olmadığını ifade ederek, “Çocuklarım saldırgan olsa, birini yaralar. Şu ana kadar kimseyi yaralamadılar. Dışarıya çıkmıyorlar. Büyük olan çocuğum ilaçlarını kullanıp erken yatıyor, küçük de ilahi dinler genelde. O uyuyana kadar ben uyumuyorum. Sosyal hizmetler de çocukların halini gördüler ve durumu izah ettik onlara. Ben çocuklarımı vermem. Onlar için yaşıyorum. Onlar versin çocuklarını. Dertleri ne bu kadar. Hiç Allah’tan korkmuyorlar mı” dedi.