‘Verilen sözler nerede?’

Çorbacı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Tek adam yönetiminin ‘Ben bilirim’ yönteminin ülkemizi içeride ve dışarıda getirdiği yer tam bir keşmekeştir. Bu ülkede işsizlik var mı? Var. Bu ülkede pahalılık var mı?
Var. Bu ülkede insanlar en ufak bir eleştiride bile mahkeme kapılarında sürünüyor mu? Sürünüyor. Bu ülkenin dış politikasında sıkıntılar var mı? Var.
‘ZENGİNLER ÜLKEYİ TERK EDİYOR’
Bu ülkenin tarımı bitmiş, sanayisi can çekişmektedir. Bu ülkede hem işveren şikayetçi, hem de çalışan. Tarihimizde ilk defa bu ülkenin zenginleri ülkeyi terk etmek zorunda kalıyorsa, parası gücü imkanı olan bir işadamı neden başka ülke vatandaşlığını tercih eder? Durup düşünmek lazım. Daha düne kadar soğan lobisi yok muydu? Mağaralarda, depolarda soğan aranmadı mı? Şimdi soruyorum, koskoca devletimiz soğan lobisine boyun mu eğdi ki soğan ithalatı yapılıyor. Benim çiftçimin soğanını 70 kuruştan alma, git dışarıdan bir buçuk liradan al, nasıl bir mantıktır, yazık değil mi bu ülkenin üreticisine, emekçisine. Türkiye üretmiyor, daha doğrusu çiftçimiz üretemiyor, çünkü kazanamıyor.
‘ÜRETİCİ PERİŞAN DURUMDA’
Mazot pahalı, ilaç pahalı, gübre pahalı ve ürettiği tükettiğini karşılamıyor. Tarımda dünya markası olan Hollanda’nın çiftçiye aktardığı destek gayri safi milli hasılasının yüzde 8.6’sı. Hollanda’da kırmızı mazot uygulamasıyla çiftçiler mazotu vergisiz alıyor. Ülkemizde tarımsal ve hayvansal ürünlerin tekeli oluşmuştur. Bir gecede sıfırlanan vergilerle ithal ürünlerin geçişlerine izin verilmekte ve çiftçimiz bitirilmektedir. Ülkemizin her alanda büyük sorunları vardır ve bu sorunların sebebi bugünkü yönetimdir. Örneğin, elektrik özelleşmeden önce sayaç okuma bedeli altında vatandaş soyuluyor muydu? Peki, bu elektrik tekeli kimin elinde?
‘EMEKLİLERE VERİLEN SÖZLER NEREDE?’
Geçmediğimiz köprü ve otoyollarla bizi her gün tırtıklayan şahsın elinde. Her yanımız sorunlar yumağı, emekliye çalışana az zam vermek için enflasyonu bile kağıt üzerinde düşürdüler. Kendisine yüzde 26, garibana yüzde 20, bu sınıf farkı niye ki? Özellikle Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın sorununun bir an evvel çözülmesi gerekiyor. Bu konuda iktidar partisinin meydanlarda verdiği sözü mecliste yutması, Ak Parti’nin vatandaşı nasıl kandırdığının ispatıdır. Dış politikada her gün değişen romantik planlar ve sürekli tekrarlanan ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ sözleri. Elbette devletimizin ve bölünmez bütünlüğümüzün yılmaz savunucusuyuz ama Suriye’nin parçalanma planı ve sonrasında oluşacak bu tabloyu neden öngöremediniz diye sormak hakkımız değil mi? Üstelik tüm doğru ve akılcı önerileri olanlara ‘Monşerler’ diye hakaret etmediniz mi?
‘VATANDAŞ DERSİ SANDIKTA VERECEK’
Ülke Trump’ın atacağı bir Twite kilitlenmiş. Buradan soruyorum. Dostumuz Trump mı, düşmanımız Trump mı? Lütfen bir karar verin. Önümüzde bir yerel seçim var. İktidar bu yerel seçimi bir genel seçim havasına soktu. Biz de diyoruz ki, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bu kadar ağır ekonomik koşullar varken, içeride ve dışarıda sorunlar yumağı haline getirdiğiniz ve her geçen gün umutsuzluğa sevk ettiğiniz bu halk size bir ders vermeyecek mi sanıyorsunuz? İşsizlerin, emeklilerin, çiftçilerin, memurların, ‘kredi çekin canım’ dediğiniz öğrencilerin, emeklilikte yaşa takılanların size oy vereceğini mi düşünüyorsunuz? Hangi havayı çalarsanız çalın ama sahada gördüğümüz şey, bu halk size sandıkta uğurlama havası çalacak.”