Kısa adı TÜROFED olan Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık, geçen hafta bir toplantıda herşey dahil sistemi için aptalca deyiminin kullanılması üzerine sistemin dünden bugüne gelişimini turizmgazetesi’nden Emlin Demir’e değerlendirdi.
Ayık, pazarların yapısı ve müşteri profiliin değiştiğine işaret ederek Türkiye’nin turizmde herşey dahil sistemi ile birlikte birçok alanda düzenlemelere gitmesi gerektiğini söyledi.
Her şey dahil sisteminde otellerin personel ve genel gider maliyetlerinin çok arttığını, otellerin artan maliyetlere rağmen yataklarını hak ettiği değerinde satamadığını anlatan Ayık, şöyle konuştu:
ÜRÜN YAPISI DEĞİŞMELİ
“Bu kriz döneminde her şey dahil sistemi de ele alınmalı. Her şey dahil sistemi yeniden dizayn edilmeli. Her şey dahil sisteminden tutun yanına koyacağımız diğer alternatifler nelerse koyup bunları toparlamak lazım. Herşey dahil sistemi ile birlikte ürün payısı da dahil birçok şeyi masaya yatırmak gerekir.
BU FİYATLARLA BU KALİTEYİ SÜRDÜRMEK ZOR
’Ürün yapısından kastımız şu. Türkiye’de tesislerin standardı ve kalitesi rekabet ettiğimiz ülkelerle kıyaslandığında çok yüksek. Hizmet standardımız çok yüksek. Müşterilerimize paranın alabileceği en iyi hizmeti sunuyoruz.
AMA BUNUN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ.
Bu fiyat aralığı ile 2016 yılında her şeye rağmen biz bunu başardık. Tüm reyting sitelerinde Türk otellerinin reytingi yukarılara çıktı. Bu bizim en büyük avantajımız ama bunu sürdürülebilir kılmak lazım.
TÜKETİCİ FARKINDA
Bunu dikkate alarak tesislerimizin konseptlerini, fiyat aralıklarını göz önüne alarak yenilemeye gitmek lazım. Burada her şey dahili de yeniden dizayn etmek zorunda kalabiliriz. Çünkü rekabet ettiğimiz bir çok ülkede bizim uyguladığımız standartlarda her şey dahil uygulanmıyor. Eşdeğer seviyedeki tesislerde bizim sunduğumuz hizmet bütününün çok alt seviyelerde hizmet sunulmasına rağmen daha yüksek fiyatlar alınıyor. Tüketici de bunun farkında.
SIKINTILARIN NEDENİ SİYASİ
Şu anda Türkiye’ye yönelik taleplerin istediğimiz düzeyde canlanamamasının yegane sebebi de siyasi bir takım sıkıntılar gibi gözüküyor. Bunu bir şekilde aşmamız lazım. Oturup ürünü yeniden baştan dizayn etmemiz lazım. Tesislerimizim yakınlarındaki yaşam alanlarında belki oturup yeni baştan düzenlememiz lazım. Bu konuda yerel yöneticilerimize ciddi anlamda işler düşmekte. Ülkemizi ziyaret edenlere tesislerimiz kadar dışarıdaki alanları da kullanacak kadar bir yapılanmaya doğru gitmek lazım.
SÜREÇ NASIL GELİŞTİ
Osman Ayık, turizmde yaşanan kriz ve öncesi hakkında da şunları söyledi:
‘’2014 yılı bizim bugüne kadar yaşamış olduğumuz en iyi yıllardan bir tanesi idi. Maalesef 2015 yılından itibaren tüm dünyada yaşanan bir takım konjoktürel sıkıntılar, özellikle bizim bulunduğumuz coğrafyada, güneyimizde 5-6 yıldır yaşanan kargaşa, Kuzeyde Rusya ve Ukrayna arasındaki sıkıntı ve onun arkasından gelen ambargo ve ambargo ile birlikte gelen petrol fiyatlarındaki ciddi düşüşler, emtia fiyatlarındaki düşüşler ister istemez bizim kaynak pazarlarımızı olumsuz etkiledi. 2015 yılında Rusya federasyonundan yaklaşık 1 milyonluk bir kayıp yaşadık. 2016 yılında da bizim diğer kaynak pazarlarımız etkilendi. Avrupa pazarında da ciddi kayıplar yaşadık. Bu şekilde 2107 yılına kadar geldik.
Rusya ile yaşanan uçak krizi 2016 yılının son çeyreğinde toparlanmaya başlandı. Avrupa’da da referandum sürecine kadar olan bölümde ciddi bir geri dönüş başlamıştı ama referandum sürecinde yaşanan siyasi gerginlikler diğer kaynak pazarımız olan Avrupa’yı başta Almanya olmak üzere çok olumsuz etkiledi. Geçmiş yıllarda bu kaynak pazarlarımızda bir ile 3 arasında yerimiz vardı. Örneğin 2015 yılı öncesinde Hollanda pazarında biz İspanya ile başa baş rakamlara sahiptik. Her ikimizde 1 milyon bandının üzerindeydik. İspanya 2 milyon rakamını aştı. Türkiye rakamları ise milyon rakamının altına inmeye başladı.’’