İstanbul mu, Antalya mı?

2000 yılından beri turist sayısı sürekli artan İstanbul'un, son 16 yılda sadece 2010 yılında küçük bir kayıp yaşadığını hatırlatan Yavuz, yüzde 27 oranında kayıp yaşadığı 2016 yılının İstanbul için en yüksek kayıp yılı olduğunu vurguladı. Recep Yavuz, "2008 yılında Antalya'dan 2 milyon kişi daha az turist alan İstanbul, 2013 yılında Antalya'yı yakaladı. Turizmin ivme kazandığı 2000 yılında İstanbul'a 2 milyon , Antalya'ya 3 milyon turist gelmişti. 2014 ve 2015'te ise Antalya ile arasını açan İstanbul, kriz yılı 2016'da Antalya'nın neredeyse 2 misli turist yakaladı" dedi.    
Recep Yavuz'a göre dünya turizminin bir çok olayla sarsıldığı 2016 yılında İstanbul'a bütün olanlara rağmen 9 milyon turist gelmesi şehrin önemli bir marka olduğunu gösteriyor. Yavuz bu tespitini şu nedenlere bağlıyor:
"İstanbul'un marka değerinin son yıllarda önemli ölçüde artması,    
İstanbul havalimanının uluslararası geçiş noktasını oluşturması,    
2010 Avrupa Kültür Başkenti olması ile birlikte kültürel değerlerininin ön plana çıkması,    
Dünyaca bilinen kongre ve toplantılara ev sahipliği yapması,    
Önemli dünya markalarının yeni otellerle İstanbul a gelmesi,    
İstanbul turizminin belli bir pazara bağlı olmayıp, bütün ülkelere hitap etmesi”
İstanbul'un 110 ülkeden turist aldığını, herşey dahilin kullanılmadığını, deniz ve güneş yerine 'gezme' ve 'seyahat etmeyi' öne çıkardığını vurgulayan Yavuz, turizmde İstanbul-Antalya    'rekabetine' ilişkin tespitlerini şöyle tamamlıyor:
"Antalya, bir marka şehir olamadı. TV dizilerinde İstanbul görsellerinin kuvvetli olarak vurgulanması ile, Arap, Balkan ve Ortadoğu ülkelerinden turist potansiyeli arttı."