TEK ADAY OLUR

Kongre öncesinde diğer bazı partiler gibi hısım akraba, eş dost yazmadıklarını, gerçek partililerin delege olacaklarını belirten Ak Parti İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu, "Delegelerimiz, genel merkezin istişare sonucu belirlediği tek adaya gider oyunu verir. Bizde böyle" dedi. Berberoğlu ayrıca CHP'nin 40 yıldır bölgeye bir çeşme bile yapmadığına dikkat çekerek, "Bakın CHP 40 yıl bu memlekete çivi çakmamış. Şurada bir tek çeşme yaptırmamış. Mesela Baykal. Adam genel başkanlık yapmış, bakanlık yapmış hala Sapadere ile Demirtaş'ı karıştırıyor. Yani şimdi bu adama gidip oy veriyorlar, peşinde koşturuyorlar." şeklinde konuştu.

 

 

DELGELERE TESPİT EDİLİYOR

Ak Parti İlçe Kongresi öncesinde delege tespitinden aday olup olmayacağına dair birçok konuda Genel Yayın Yönetmenimiz Rıza Yanık'ın sorularını yanıtlayan İlçe Başkanı Mustafa Berberoğlu önemli açıklamalarda bulundu. Berberoğlu açıklamalarında şunları söyledi:

GENEL MERKEZ NE DERSE O

Ben yönetim kurulu arkadaşlarıma ve delegelere şunları söyledim. 400 delegeyi ben dahi yazsam, istişareler sonucu Genel Merkez kimi aday gösterirse benim yazdıklarım bile hepsi gider o isme oy verir. Genel Merkez ne derse o olur. Bu bakımdan birinin oraya çıkması mümkün değil. Çıksa bile oy almaz. Ben şimdi 400 delegeyi doldurayım. hanımı, kardeşimi, dostumu akrabalarımı yazayım. Genel Merkez başka bir isim desin o 400 delege gider yüzde 90'ı o isme oy verir.  Bizde böyle. Bizde istişare kültürü var. İstişare ile bir sonuca varılıyor, doğrusu da o.

BAŞARIMIZI İSTİŞAREYE BORÇUYUZ.

Partimiz geriye gitmemiş hep ileriye gitmiş. Bakıyorusunuz bugün bakan, yarın üye, sonrasında meclis başkanlığı yapıyor. Kongre süreci yaşıyoruz. Tamam adayım dersin, Genel Merkez bunu alır değerlendirir delegelerle teşkilatlarla istişare eder. Sen çıkıp 'Ben partide açıklama yapmak istiyorum' diyemezsin. Partimizde böyle bir şey yok. Birde 'Ben partinin kurucusuyum, her şeyi bilirim' diyorsun.  Madem kurucusu olan bir insan bunları bilmesi lazım. Bizde herşey yapılır ama partiye zarar verilmez.

YENİ BİR SİYASİ ANLAYIŞ VAR

Artık başkanlık sistemine giriyoruz. Yeni bir siyasi anlayış var. Siyasi partilerin gücü, başkanın ya da belediyelerde belediye başkanının altında kalacak. Lider ön plana çıkacak. Türkiye'de liderin yüzde 50 + 1 oy alması gerekiyor. Bunu alacak parti olmadığına göre liderin bu oyu alabilmesi için uzlaşı, istişare ve geniş tabanları kucaklayıcı olması gerekiyor. Bu ne demek? Siyasi partileri bir adım geride bırakma demek, Liderin öne çıkması demek. Vatandaşlarımız şuna alışmalı. Başkanlık sisteminde başkana oy verilir.  Seçim kampanyalarının ana teması Başkan olacaktır. 

KILIÇDAROĞLU'NU LİDER YAPMAYA ÇALIŞTILAR, BECEREMEDİLER

İşte Kılıçdaroğlu'nu yürüyüş ile Başkan adayı, lider yapmaya çalıştılar. Ama Kılıçdaroğlu'nun yanına bir sürü HDP'li PKK'lı doldu ve büyük puan kaybetti. Orada yapmaya çalıştıkları Kılıçdaroğlu'nu partinin üzerine çıkartmaktı. Ama onu da beceremediler.

MHP YERELDE BUNU BAŞARDI

Belediyede, belediye başkanı partilerin üzerine çıkıyor, Alanya örneğinde olduğu gibi. Alanya'da MHP oldum olası hep 3. partidir. Oyu da zaten yüzde 20'ler civarındadır. Ancak belediyeyi almıştır. Çünkü aday partinin üstüne çıkmıştır. Artık Türkiye'nin her yerinde yerel seçimlerde bu böyle olmaya başladı. Başkanlık sisteminde, başkanlar ön plana çıkacak. İşi götürecek olan siyasi partiler, o başkana, o lidere destek olacak. Bu yüzden liderler Türkiye'yi kucaklamalı, tabanı kucaklamalı, her kesimden oy alabilecek bir lider olmalı. 

RECEP TAYYİP ERDOĞAN HERKESİ KUCAKLADI

2014 yılında Cumhurbaşkanı seçiminde Sayın recep Tayyip Erdoğan yüzde 50'nin üzerinde oy alındı. Bu partinin üzerinde bir oydur. Herkesi kucaklayan bir oydur. Siyaset anlayışı değişiyor. O yüzden istişare ön planda olmalı. Başkan seçilecek kişi istişare ve uzlaşı ile seçilmeli. Her kesimi kucaklayıcı lider böyle ortaya çıkar. Demek istediğim bu. Yerel seçimlerde bu bir nebze oturmaya başladı. Farkandaysanız partisi olmayan Hasan Sipahioğlu, seçim kazandı, ama partili olan Hasan Sipahioğlu Ak Parti'de seçim kaybetti. Burada tabanı kucaklamak ve yola çıktığı ekip önemli. O bakımdan istişare çok önemli.

PARTİYE HİZMET ETMİŞ HERKESİ YAZIN   

Bizde delege hazırlanırken ve yapılırken partiye hizmet etmiş herkesi yazın dedim. Ancak bazen şu olabiliyor. Her mahallenin nüfusuna göre delege sayısı var. Bir mahalleye 5 delege yazılacak. İsimler belirlenirken önceliğimiz, partiye hizmet etmiş belediye başkanları, ilçe başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri, kadın ve gençlik kolları gibi öncelikli olanlar partiye hizmet edenler. Bunların delege hakkı var ve bu isimler öncelikli yazılır. Bir mahallede 5 delege yazılırken, o mahallede bu saydığım vasıflarda 7 meclis üyesi varsa 2 üye dışarda bırakmak zorunda kalınacak. Delege yazılırken sadece bu tür sıkıntılar var. Bir tek bu tür sıkıntılardan dolayı partiye hizmet edip de delege olamayan insanlar olabilir. Onun dışında partiye hizmet edip, önceliği olmayan yok. 

DELEGE YAPISI SAĞLIKLI OLMALI

Diğer bazı partiler ne yapıyor? Bunlar seçime gidecekse anasının oğlu, babasının oğlu, komşusu, halası ne varsa yazıyor oraya. Bu nedenle delege yapısı sağlıklı oturmuyor ve o delegelerden çıkacak sonuç sağlıklı olmuyor. Bizim böyle bir seçilme kaygımız yok. Biz derken genel merkez istişare sonucu bir isim belirleyecek. Bu nedenle rahatlıkla delegeleri tespit edebiliyoruz. O yüzden bu delegelerden çıkacak sonuç sağlıklı olacak. Öbür partilerde sözüm ona açık oluyor ama masa başında delege yazılıyor. O zaman mevcut ilçe başkanlarının delegesi oluyor bu isimler. Ama bizim sistem ile bu isimler partinin delegesi oluyor. Ben Kerim Kılıç, Yusuf Karagöz, Ahmet Çetinbaba, Mustafa Görgülü'yü de yazmak zorundayım. Bunlar partinin kurucuları. Bunlara Ocu bucu dersen olurmu? olmaz. Eğer ilçe başkanı seçime de girme niyeti varsa adam kayırır. Ancak bizde bu yok. Bu açıdan böylesi daha sağlıklı. Eskiden partimizde belediye başkanlığı ilçe başkanlığı yapan isimler, yarın onun bunun adamı olmaz. Parti için en uygun kimse ona oy verir. Onların da hakkı. Yarın bu isimler bana oy vermez deyip silip atmanın da bir mantığı yok." dedi.

ONLAR İDEOLOJİ BİZ HİZMET PARTİSİYİZ

Bakın bizim haricimizdekiler ideolojik parti. Biz hizmet partisiyiz. Onlar hizmet etsede etmese de, o ideoloji ile çarkın içersine giren gidip oyunu veriyor. Biz ise hizmet etiğimiz çalıştığımız taktirde destek buluyoruz. Bu nedenlerle bizim hiç tökezlemememiz lazım. Sürekli çalışmamız lazım.

CHP 40 YIL MEMLEKETE ÇİVİ ÇAKMAMIŞ

Bakın CHP 40 yıl bu memlekete çivi çakmamış. Şurada bir tek çeşme yaptırmamış. Mesela Baykal. Adam genel başkanlık yapmış, bakanlık yapmış hala Sapadere ile Demirtaş'ı karıştırıyor. Sapadere'ye gitmiş 'Bu direkler benim bakanlığım dönemimde dikildi' diyor. Onun bakanlığı döneminde zaten orada elektrik yoktu. Yani şimdi bu adama gidip oy veriyorlar, peşinde koşturuyorlar. Dere'nin eski muhtarı vardı. Referandum öncesi 80 yaşında bir amcamız. 'Ben Baykal'a oy vermem, onun her tarafı yalan, ben onu siyasetini gençliğinden beri bilirim. ne faydası olmuş?' dedi.

BİR KİŞİ BELİRLENİR, YOLUN AK OLSUN DENİR

Bizde istişare önemli. istişare yapılarak biri üzerinde uzlaşılır. Burada her kesimden insanların görüşü düşünceleri alınır. İlçe başkanını yaptığı dönemdeki verileri çalışmaları ortaya konur. Bunlar göz önünde bulundurulur ve bir kişi üzerinde uzlaşılır. Sonrasında yolun açık olsun denir.

TÜRKİYE ORTALAMASINI YAKALADIK

Ben ilçe başkanı olduğum zaman ilçe belediyenin yüzde 33, büyükşehir oyumuz ise yüzde 36'ya yakındı. Ben ilçe başkanı oldum 3 ay sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi oldu. Yüzde 46 oy aldık. Arkasından olağanüstü kongreler oldu. Ben ilçe başkanı olduğumda Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dı. Sonra Ahmet Davutoğlu için olağanüstü kongre yaptık. Ondan sonra tekrar olağan kongre yaptık. Sonrasında 7 Haziran, arkasından ise 1 Kasım seçimleri yaptık. Sonrasında darbe kalkışması oldu. Referandum yaptık. Alanya'da en son seçimde oyumuz yüzde 50'ye dayandı. Alanya hep Türkiye ortalamasının 8 - 10 puan gerisinde giderdi. Ancak biz Türkiye ortalamasını yakaladık. 

KONYA'NIN YÜZDE 70'İNDEN DAHA BAŞARILI ALANYA'NIN YÜZDE 50 OYU

Partimizin oyu denizden uzaklaştıkça artar, denize yaklaştıkça azalır. Bu İstanbul'da da böyle, Akdeniz'de de böyle. Biz Alanya'da sahil olmamıza rağmen yüzde 50 oy aldık. Bu bana göre Konya'nın yüzde 70'inden daha başarılı ve değerli. Çünkü orada hazır bir sağ seçmen varken biz burada Ak Parti'yi ve çalışmalarını anlatarak bunu yaptık. Bir Muratpaşa ve Konyaaltı bunu yapamadı. Başta biz Muratpaşa'da az daha belediyeyi alacaktık ama sonrasında hep geriledi. Bu verilerde Büyükşehir için dikkate değer ve önemli. 

BÜYÜKŞEHİRİN CANKURTARANI ALANYA OYLARI

Alanya, Antalya için çok önemli. Menderes Türel 20 bin oy ile belediyeyi aldı. Biz son seçimde sadece 

Alanya'da CHP'ye 40 bin oy fark attık. Tüm Antalya'da Türel'in aldığı oy farkı CHP'ye 20 bin. Biz ise sadece Alanya'da son seçimde CHP'ye 40 küsür bin oy fark attık. Bu demektir ki Ak Parti ve Antalya için Alanya çok önemli. Antalya merkezin dışında bölgenin en büyük ilçesiyiz. Biz şu anda Alanya olarak cankurtaran pozisyonuna geldik.

ADAY ÖNEMLİ YOKSA HEM ANTALYA HEM DE PARTİ KAYBEDER

Alanya'da ilçe başkanı her kim olursa olsun kendi ekseninde siyaset oluşturmamalı. Alanya ve parti için siyaset yapmalı. Onu yaptığı sürece de seçimlerde teşkilat kazanır, parti kazanır. Yoksa herkes kaybeder aynı anda. Ben illa ki kendimi aday yapacakmış gibi çalışırsam bende kaybederim. Alanya'da kaybeder, parti de kaybeder. Alanya için partimiz için hayırlısı ne ise onunla yola çıkarsak herkes kazanır. İstişare sonucu o günkü konjektürde kimse, ne parti teşkilatı küsecek, ne de küstürülecek. Herkesi toplayacak. Bizde oyunu beğenmediği zaman ver topumu ben gidiyorum mantığı yok. Ekip, ekip, ekip. Mesela ekibi kurarken adam çok değerli biridir ancak zamanı yoktur. Siyaset demek zaman demek. Zamanı olan insan demek. Zamanı olmayan insan ne kadar değerli olursa olsun ne kadar iyi olursa olsun siyasete zaman ayıramazsa katkı sağlayamaz.