İlk yağmurların ardından Alanya adeta Venedik'e döndü. Battı çıktılarda göller oluştu, araçlar suyun içine gömüldü, Amazon Ormanları belgesellerinde görmeye alıştığımız şelaleler belirdi. Bunların öncesinde ise sivrisineklerin yerini karasinekler aldı. Adeta ev ve işyerlerinde insanları yiyecek hale geldiler. Sorumlular ise önce birbirlerini suçladılar baktılar olmuyor böyle giderse yağmuru tek suçlu yağmur olacak sanırım.
Geçiş dönemlere baktığımızda başta sel baskını olmak üzere sivrisinek ve karasinek hayatımızdan çıkmıştı. Şimdi tekrar bunlarla yaşamaya başladık. Sonbahar ve kış aylarında bırakın bot giymeyi normal ayakkabı ile bile rahatlıkla cadde ve sokaklarda dolaşabiliyorduk. Şimdi ise ilk yağmurlarda çizme giyer olduk. Dükkân ve işyerlerinin yanı sıra cadde ve sokaklar bile sular altında. Sorumlular ise birbirlerini suçluyor. Hata durum oraya kadar geldi ki suçunu kabul eden birde yetmiyormuş gibi kendisine suç ortağı bulup "Sadece ben değil onlar da suçlu haaa" demeyip ihmal etmiyor. Öyle ya da böyle ortada bir gerçek var. Alanya her yağmurda sular altında kalıyor. Karasinekler insanları rahat yüzü göstermiyor.
Önlem ise, sorun ortaya çıkıp zararı verdikten sonra zar zor bulunuyor.
Gidişat iyi değil ve her geçen gün biten sorunlar tekrar hortlamaya doğru başladı.
