Budak, üreticinin isyanını meclise taşıdı

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Antalya ilçelerindeki hallerde salatalık fiyatının 20 kuruşa, domates fiyatının ise 90 kuruşa kadar indiğini, buna karşılık tüketicinin aynı ürünü 10 kat daha fazla tüketmek zorunda kaldığını söyledi.

Budak, üreticinin isyanını meclise taşıdı

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Antalya ilçelerindeki hallerde salatalık fiyatının 20 kuruşa, domates fiyatının ise 90 kuruşa kadar indiğini, buna karşılık tüketicinin aynı ürünü 10 kat daha fazla tüketmek zorunda kaldığını söyledi.

09 Haziran 2019 Pazar 19:23
Budak, üreticinin isyanını meclise taşıdı

Budak, ürünün satış fiyatının, toplanması için harcanan işçilik ücretlerinin bile altında kaldığına değinerek, “Tarlada çok tehlikeli bir sürece doğru gidiyoruz. Böyle devam ederse, üretici ürünü tarlada bırakacak. Eğer önlem alınmazsa Kurban Bayramı’nda bırakın fiyatın yükselmesini, yiyecek domates bulamayacak noktaya gelebiliriz” dedi.

Budak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesiyle ilgili şunları söyledi:“Türkiye’de örtü altı yetiştiriciliğinin merkezlerinden birisi olan Antalya’da, üreticilerimiz tüm zor koşullara rağmen, büyük özveriyle üretimi sürdürmektedir. Tarla ürünlerinde başlayan hasatla birlikte üretici fiyatları ciddi ölçüde düşerken, bunun aynı oranda tüketiciye yansımadığını görüyoruz. Nitekim Antalya’nın bazı hallerinde salatalığın fiyatı 20 kuruşa, domatesin fiyatı ise 90 kuruşa kadar gerilemiş durumda. Buna karşılık halen büyük şehirlerde salatalık 1.5-2 TL, domates ise 2-4 TL arasında satılıyor. Başka bir ifade ile üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkı, 5-10 kat arasında değişiyor.”Üreticilerin başta mazot, gübre ve enerji gibi temel girdilerde yaşanan maliyet artışları nedeniyle sürdürülebilir üretimden giderek uzaklaştığının altını çizen Budak, “Ekonomi biliminin temel kuralları çerçevesinde arzın yoğunlaştığı dönemde fiyatın düşmesi normal olmakla birlikte, hem üreticinin hem de tüketicinin bu süreçten zararlı çıkmasını önleyecek tedbirlerin şart olduğunu düşünüyorum. Özellikle uygun koşullarda ve normlarda yapılan üretime ve ihracatta tek bir ülkeye bağımlı kalmadan pazar çeşitliliğine gidilmesine ihtiyaç var. Nitekim önemli miktarda ihracat yaptığımız Rusya, artık bu ürünleri kendi koşullarında üretmeye başladı. Dolayısıyla ülkemiz için ciddi gelir kapısı olan bu ürünlerin emekçilerine, üretimden vaz geçmemeleri için hak ettikleri geliri sağlayabilecekleri koşulları oluşturmalıyız. Türkiye’nin yaş meyve ve sebzede en çok ihraç ettiği 20 kalemde, bu yılın ilk 4 ayında elde ettiği gelir geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 azalarak 793 milyon 585 bin dolardan, 622 milyon 495 bin dolara gerilemiş durumda. İhracatta miktar bazında gerileme ise yüzde 27 düzeyinde. Sayıları 40’a ulaşan ziraat fakültelerinde; tarım kesiminin nitelikli, iç ve dış talebe dayalı üretiminin sağlanmasına yönelik bilimsel araştırmalar yapılmalı, üreticinin maliyeti düşürülürken, katma değerli üretimin, toplam üretim-ihracat içindeki payının artırılması çalışmalarına hız verilmelidir” diye konuştu.
 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81