'Gelin bu projeyi halka soralım'

Takavut, "Alanya'nın simgesi haline gelmiş, Alanya'nın ilk otellerinden Alantur Oteli kapatma kararı aldılar ve kapandı. Bugün Alanya'da bulunan Alantur Oteli'nin kapanması dolayısıyla turizmin geldiği içler acısı durumu gözönüne seriyor. Çünkü Alanya'nın simgesi haline gelen Alantur Otel, kapatıldığı zaman bu gerek tur operatörleri, gerek acentalar, gerek dış ülkedeki tanıtım açısından Alanya için bir eksi teşkil etmektedir. Turizm ve ekonominin sürekli geriye gitmesi, Türk lirasının değer kaybetmesi ve kapanan işyerleri ve işsizlik sorununun hergezen gün artması ülkenin sürekli terör saldırılarına maruz kalması, hergün gelen şehit haberleri, Yurtta ve Cihan'da barışın sağlanamamış olması, ifade ve fikir özgürlüğünün olmaması 147 gazetecinin tutuklu bulunması, bugün üstesinden gelinmesi gereken sorunlar bunlar olması gerekiyor" dedi.
'GÖRÜŞMELER MECLİS TV'DEN YAYINLANMALIDIR'
Meclisin diretilmeye çalışılan Yeni Anayasa ile meşgul edildiğini belirten Takavut, "Daha doğrusu gündem saptırılmaktadır. Bu Anayasa değişikliği kim için yapılmaktadır? İktidar sahiplerinin geleceklerini güvence altına almak için mi, halk için mi? Eğer halk için yapılacaksa bunun halka açıklanmasına niçin izin verilmiyor? Halktan kaçırılarak Anayasa yapılmaz. Anayasa toplumsal uzlaşma içindedir. Basın açıklaması yapmak isteyenler, polis baskısıyla karşı karşıya kalıyorlar. Meclis Televizyonu kapatılıyor. Fikirleğin özgürce ifade edilemediği bir baskı döneminden geçiyoruz. Bu Anayasa ile TBMM, Cumhurbaşkanı'nın arka bahçesi haline getirilmekte. Yasama, yürütme ve yargı tek bir kişinin elinde toplanmaktadır. Bakan yerine Cumhurbaşkanı Yardımcıları olacak ve bunlar Cumhurbaşkanı tarafından atanacaklardır. Artık damat, kız, teyze oğlu kimi uygun görürlerse. Cumhurbaşkanı, kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisine sahip olacak, yani şuan içinde bulunduğumuz olağanüstü hal olağan hale getirilecektir. Yani halkımızın kendi geleceğine ve demokrasisine sahip çıkması bu açıdan çok önemlidir. Ve tekrar altını çizerek söylüyoruz, Meclis TV kapatılmamalı ve halk bilgilendirilmelidir. Sonuçta halkımız çok kısıtlı bir şekilde değişik yollardan televizyonu izleme imkanı bulabiliyor ama geniş halk kitleleri bunlardan mahrum ediliyor. Buradan çağrı yapıyoruz, tüm Anayasa görüşmeleri Meclis TV'den yayınlanmalıdır. Daha fazla derinliğe girmeyeceğim. Nasıl oy verdiklerini hepimiz gördük. Biliyorsunuz oylar kapalı ama sayımlar açık yapılır. Biliyorsunuz yine gördünüz bir kabinde üç tane erkek milletvekili var. Bu neyin nesidir anlayamıyoruz" diye konuştu.
'BEN YAPTIM OLDUYA GETİRİYORLAR'
Projesini Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı ve Şubat ayı içerisinde ihaleye çıkacak olan Alanya'nın Telekom ve Ticaret Lisesi kavşağına yapılacak olan köprülü kavşaklar ile ilgili de konuşan Takavut şunları söyledi: "Trafik yoğunluğunun azaltılması açısından bu bölgelerde doğru bir planlama yapılması doğru bir çalışmadır. Buna itirazımız yok. Ancak AK Parti Hükümeti'nin, 'Ben yaptım oldu' anlayışı burada da kendisini göstermiştir. Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğunda yapılacak olan Kavşak Projeleri'nin detaylı tanıtımı yapılmamış ve bu bölgede yaşayan halkın fikri alınmamıştır. 'Her konuda halka gideceğiz, halka soracağız' diyen bir zihniyet, bu katlı kavşak projelerini bir oldu bitti ye getirmek istiyor. Bu bölgeler her ne kadar Çevreyolu üzerinde olsalar da şehrin dışında değil, şehir içinde kalmışlardır. Bu kavşaklar yoğun beton görüntüsünü önlemek için battı çıktı şeklinde yapılamaz mıydı? Bu projeler o bölgede oturan vatandaşlarla tartışılamaz mıydı? Bu projeler slayt şeklinde kamuoyuna tanıtılamaz, halka sunulamaz mıydı? Hep halka gideriz, halka sorarız olayını lütfen gelin bu kavşaklarda da halka soralım. Halk hangisini istiyorsa onu yapalım. Fakat oralarda da farklı görüşler olabilir. Biz bir şey söylüyoruz ama yanlış anlaşılıyoruz. Biz yapılan elektrik, yol ve su gibi hizmetlerde hiç karşısında değiliz. Bunlar medeniyet seviyesine ulaşacağımız projelerdir. Ancak halktan kaçırılarak, halka sormadan bu tür şeyler oldu bitti ye getirilirse elbette bizim eleştirilerimiz olacaktır." - Mert CANTÜRK