Böbreklerde kötü huylu hücrelerin büyümesi sonucu oluşan böbrek kanseri, son 20 yılda dünya çapında giderek artıyor. Son evrelere kadar nadiren belirti veren böbrek kanserinin nedeni ise tam olarak bilinmiyor. Obezite, sigara tüketimi ve yüksek tansiyon gibi nedenlerin yol açtığı düşünülen böbrek kanserinden korunmak için ise diğer kanser türlerinde olduğu gibi risk faktörlerini azaltmak gerekiyor. Memorial Antalya Hastanesi Üroloji Bölümünden Op. Dr. A. Egemen İşgören, böbrek tümörleri ve tedavi yöntemi hakkında bilgi verdi. Böbrek tümörlerinin yüzde 90’ının kötü huylu olmasına rağmen böbrek içindeki bir tümörün iyi huylu da olabileceğini ifade eden İşgören, "Son 20 yılda dünya çapında böbrek kanseri vakalarının sayısı giderek artmaktadır. Başka nedenlerle yapılan ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinin daha sık kullanılmasıyla erken evrede daha fazla böbrek kanseri teşhis edilmektedir. Böbrek kanseri sıklıkla 60-70 yaşları arasında görülür ve erkeklerde iki kat daha yaygındır" dedi.
"Kadınlardaki obezite önemli bir faktör"
"Yüksek tansiyon kanserin habercisi olabilir"
Böbrek kanserlerinin erken evrede nadiren şikayetlere yol açtığını belirten İşgören, "Rastlantısal olarak saptanan böbrek kanserlerinin tedavisi daha kolaydır ve kanserden tamamen kurtulma olasılığı yüksektir. İleri evre böbrek kanserlerinde hastaların ancak yüzde 6-10’unda idrarda kanama, yan ağrısı ve ele gelen kitle gibi şikayetler ortaya çıkar ve hastalığın ilerlediğini gösterir. Hastaların yüzde 30’unda yüksek tansiyon, kansızlık, ateş, yorgunluk, kilo kaybı gibi şikayetler görülür. Böbrek kanserlerinin tedavisinde standart yöntem cerrahidir. Kanserin evresi, kitlenin büyüklüğü, kitlenin böbreğin hangi bölgesinde olduğu ve sayısı göz önünde bulundurularak böbreğin tamamı ya da sadece kitle kapalı yöntemle alınır. Açık olarak yapılan böbrek ameliyatlarında bel bölgesindeki kasların çoğunun kesilmesi gerekmektedir. Laparoskopik yani kapalı ameliyatlarda ise hiçbir kasın kesilmesine gerek yoktur. Çünkü karın boşluğuna ince tüplerle girilerek kasların arasından onlara zarar vermeden böbrek ameliyatı yapılmaktadır. Hastanın iyileşme süreci hızlıdır ve normal yaşantısına ameliyattan birkaç gün sonra rahatlıkla dönebilmektedir" şeklinde konuştu.