Son dönemde bilinçsiz kullanımı artan dezenfektan ve temizlik maddelerinin ciddi akciğer sorunlarına yol açtığı bildirildi. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tümer Ulus, “Virüs bulaşma riskine karşı, hijyen tedbirleri almamız şart. Ancak bu tedbirleri de bilinçli almamız gerekiyor. Aşırı endişe ve korku nedeniyle, hijyen maddelerinin aşırı kullanımı, bağışıklık sistemimizi olumsuz etkiliyor” dedi.
Yaklaşık 1 yıldır dünyayı kasıp kavuran korona virüs nedeniyle başta dezenfektan olmak üzere çamaşır suyu gibi temizlik maddelerinin kullanımı artmaya başladı. Neredeyse 2-3 saate bir masa ve elle tutulan kapı kolu veya düğmeler çamaşır suyu ya da dezenfektanla siliniyor.
Bu maddelerin bilinçsiz kullanımı ise çok ciddi akciğer ve üst solunum yolu hastalıklarına neden oluyor. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tümer Ulus, konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Temizlik maddeleri ve dezenfektanların ilk etapta yararlı olduğunun ancak uzun süre kullanımının zarara yol açabileceğini belirten Ulus, “Uzun süre ve aşırı miktarda kullanılan solüsyonlar, insanların nefes yollarında bir takım irritasyonlara neden olur. Bunların başında ilk önce burun, ağız ve akciğer gelir. Bunlardaki ödem ilk etapta alerjik reaksiyon diye tanımlanır. Daha sonra yerini alerjik astım alıp daha ileri safhalara geçebilir. Özellikle Covid-19’dan korkulması nedeniyle insanlar aşırı derecede antiseptik solüsyonlar kullanıyorlar. Dezenfektan kullanmak ilk etapta faydalı elbette ama aşırı miktarda uzun süre kullanmak ileri ki dönemde akciğerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bunun için kullanılan solüsyonun öncelikle güvenilir ürünlerden seçilmesi gerekiyor. Kullanım miktarına dikkat etmek gerekir. Ayrıca kapalı yerlerde oturulmaması, oturuluyorsa da sosyal mesafeye dikkat ederek maske takılması lazım” diye konuştu.
“Aşırı titiz davranmak her zaman iyi değil”
Çocuklarda dezenfektan kullanımına da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ulus, “Çocuklar okula başladılar. Biz bu çocukları koruyalım diye sürekli oturdukları sınıfları solüsyonlarla temizlemeye çalışırsak artı değerler, eksi değerlere dönebilir. Daha reaktif sonuçlara; akciğer reaksiyonları, bronşit, kronik bronşit ve KOAH gibi hastalıklara zemin hazırlamış oluruz. Elbette okullarda da temizlik yapılmalı, solüsyonlarla temizlendikten sonra sınıflar da havalandırılmalı. Sınıfı sık sık havalandırmak, hem temiz havanın içeri girmesini sağlar, solunum yoluyla çocukları etkileyecek maddeler de ortamdan uzaklaşmış olur. Çocukları korumak amacıyla da anneler evde aşırı derecede titiz davranarak ‘Oraya, buraya dokunma’ derken vücudun bağışıklık sistemini zayıflamasına yol açabilirler. Böylece de çocuklar daha kolay hastalanır. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi lazım. En başta çocuklara el yıkamanın önemi anlatılmalı, alışkanlık kazanması sağlanmalı. Elleriyle yüzüne dokunmaması, sosyal mesafeye dikkat etmesi ve maske takması öğretilmeli. Ama aşırı titiz davranmak her zaman iyi değildir” ifadelerini kullandı.“Solüsyonlardan kaçınmak gerekiyor”
Korona virüs döneminde de göğüs hastalığı rahatsızlığı çeken kişilerin sayısında artış olduğunu söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tümer Ulus, daha sonra şunları kaydetti:
“Ev hanımlarının da dikkat etmesi gerekenler var. Ev temizliğinde kullandıkları temizlik maddeleri seyreltilmeli. Zaten kullanırken bunu anlarsınız. Aşırı kullanımda boğazınızda burnunuzda bir tad ve koku değişikliği olur. O tür durumlarda bu solüsyonları seyreltmek gerekir. Antiseptik solüsyonlardan mümkün olduğunca kaçınmak, seyreltilmiş şekilde ev temizliği yapmak gerekiyor. Evi sık sık havalandırarak temiz havanın girmesini sağlamak çok önemli.”
Ev hanımlarına da çamaşır suyu ve bazı temizlik maddelerinden uzak durulması gerektiğini anlatan Ulus, “Çamaşır suyunu kullanırken, ölçülerine çok dikkat edelim. Mümkün olduğu kadar seyrelterek kullanılmalı bu maddeler. Örneğin, 1 litrelik suyla temizlik yapılıyorsa, aynı miktarda çamaşır suyunu 2 litreyle ya da 3 litreye dökerek yapalım. Elbette bu virüsle karşı karşıya kalabileceğimizi, bu virüsün bize de de bulaşabileceğini düşünmemiz lazım. Virüse karşı tedbir almak önemli ama virüse karşı en önemli savunma mekanizmamız da bağışıklık sistemimiz. Bu nedenle genel sağlığımızı koruyacak, bağışıklık sistemimizi güçlü şekilde tutacak tedbirler almalıyız” şeklinde konuştu.
Maske, sosyal mesafe ve hijyen tedbirlerinin bilinçli olarak hayata geçirilmesinin bir çok bulaşıcı hastalıktan koruduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tümer Ulus, bağışıklık sistemimizi güçlendirecek beslenme ve egzersizlere dikkat etmek kadar, bağışıklık sistemine zarar verecek aşırı ve bilinçsiz temizlik ürünleri kullanımından uzak durmak gerektiğini vurguladı.
