Artık insanlar hastanelerden uzak dururken, en yakınlarının doğum ve hasta ziyaretlerine bile gidemez oldular. 
Adeta şehirde paranoya kol geziyor.
Yetkili Sağlık kuruluşunun ise bırakın halkı uyarmayı, bugüne kadar resmi yazı ile talep edilmesine rağmen, halen ne Başsavcılık ne de cezaevi yönetimine yazılı olarak uyarıda bulunmadıkları ortaya çıktı. 
Aradan haftalar geçtikten sonra sadece sözlü olarak, o da geçtiğimiz Cuma günü uyarı yaptıkları öğrenildi.
Şifahen uyarı, resmi yazıya halen cevap yok. Devletin bir kurumu, devletin diğer kurumundan gerçekleri saklıyor ve alınacak önlemler konusunda ser verip sır vermiyor.
öğrenci velileri tedirgin, turizmci tedirgin, esnaf, işçi, köylü tedirgin. 
Bir tedirgin olmayan kim, bilin bakalım?
Şu yaşadığımız saçmalığa bakarmısınız.
DEVLET DEVLETTEN NEYİ SAKLIYOR?
Alanya'da grip salgını olduğu ve bunun ölümlere neden olduğu ilk olarak basın tarafından duyuruldu. Sonrasında ise (H1N1) salgını iddiaları ayyuka çıktı. Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan biri daha hayatın kaybedince konu ulusal basına taşındı. Açık cezaevi bölümünde tutulan bazı mahkumların ağır gribal enfeksiyon geçirmesiyle başlayan panik, hasta olmayan mahkumlarından kan alınması ve mahkumların tamamına maske dağıtılmasıyla daha da arttı. Sonrasında ise Sağlık Bakanı çıkıp ülke çapında salgın olduğunu duyurdu. Alanya'da ise halen hiç bir yetkili ağız tam olarak bunu dillendirmek istemiyor.
Turizm konusunda hassasiyeti anlıyoruz ama, bir de insan hayatı ve vatandaşların hassasiyeti var.
Uyarıcı bir açıklama yapılabilirdi, yapılmadı.
Bırakın vatandaşı ne Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı makamını, ne de cezaevi sorumlularını resmi ya da sözlü olarak uyarıda bulunan yetkili sağlık kurulu yok. 
Geçtiğimiz Cuma gününe kadar. Bundan 4 gün önce yani 20 Mart Cuma günü sağlık kuruluşunun yetkilisi cezaevi müdürüne sadece sözlü olarak uyarıda bulunmuş.
15 gündür Alanya çalkalanıyor bu iddia ile..
Ve uyarı, o da sözlü uyarı 4 gün önce şifahen yapılıyor.
Devletin kurumu, Devletin bir diğer kurumundan bilgiyi saklıyor.
Saklamakla da kalmıyor gerekli uyarıyı yapmıyor.
Hatta resmi olarak bir yazı bile gönderme gereği duymuyor.
Sayın Başsavcımız Musa Taşkın'a bu konuda resmi bir uyarı yazısı gelip gelmediğini sordum.
Cevap öz ve kesindi.
"HAYIR"
"Bugüne kadar bana bu konuda hiç bir resmi yazı gelmedi. Hatta biz bu konuyu resmi yollardan sormamıza rağmen gelmedi. Sadece geçtiğimiz Cuma günü cezaevine gelen sağlık görevlilerinin şifahen uyarası olmuş. Müdürümüz beni arayarak sözlü uyarı yaptıklarını iletti. Halen resmi bir yazı yok" dedi.
Durum bu anlayacağınız.
Devletin ilgili resmi kurumu, devletin bir başka kurumunu bu konuda resmi olarak uyarmaktan imtina ediyor, kaçınıyor ya daa....
Bütün bu gelişmeler yaşanırken cezaevinde bulunan bir hasta tahliye oldu. Bir diğer hasta ise Cezaevi yönetiminin kendi taktiri ile hastaneye yatışı gerçekleştirildi.
Sayın Başsavcımız cezaevinde hasta olan tüm mahkumların mutlaka hastaneye sevklerinin yapıldığını ifade etti. 
Örnekte vererek hastalık virüsü bulaşan hastaların bir yıl içinde en az 30 kez hastaneye gittiklerini söyledi.
Hayatını kaybeden bir mahkumun ise son bir yıl içinde 20 kez aile hekimine göründüğünü, 6 kez normal muayene ve 3 kez ise Acil Servis olmak üzere 29 kez muayene olduğunu kaydetti.
Cezaevi kapasitesinin normalin 3 katı olduğunu sağır sultan duydu. Orada birde böyle bir olumsuz koşul varken, sağlık yetkililerinin resmi olarak yazışma yapıp gerekli önlemleri alması gerekmiyor mu?
Bu konuda neler yapılması gerektiği konusunda başta Başsavcılık makamı olmak üzere cezaevi yönetimini uyarması gerekmiyor mu?
Bırakın bunları ne Başsavcılık ne de cezaevi yönetimini resmi yazıyı bırakın, sözlü olarak bile son 4 gün kalaya kadar uyarmıyorlar.
Halende resmi olarak uyarmış değiller.
Bu uyarı sadece cezaevi için geçerli değil. Tüm Alanya için geçerli. Okullarımız için, kreşler için, dershaneler için, sinemalar için pastaneler ve restoranlar için....
Yazmakla bitmez.
Artık insanlar ne yapacaklarını nasıl önlem alacaklarını bilgisayarın başına geçip Google' den öğrenmeye çalışıyor.
Alanya'da insanlar tedirgin. 
Alanya'da insanlar artık hastanelere gitmeye korkuyor.
Hastanede bir tanıdığının akrabasının bebeği doğsa, hastası olsa ziyaret etmeye çekiniyor.
Halk, paranoyak olmak üzere.
Bu konuda ne yapılması gerekiyorsa o kişilerin en kısa zamanda çıkıp halkı aydınlatması gerekiyor.
Tamam turizm bölgesinde yaşıyoruz turizmin bir takım hassasiyetleri var.
Ancak hiç bir konu insan hayatı kadar hassas olmamalı.
Sağlık kuruluşu yetkililerinden en kısa zamanda net bir açıklama almak vatandaşlık hakkı.
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81