Alanyalı öğrenci Çin'de mahsur kaldı

2017 Eylül ayından beri Çin’in Wuhan kentinde yaşayan Alanyalı Meltem Soylu, korona virüs salgınını nedeniyle ülkeye dönemiyor.

Alanyalı öğrenci Çin'de mahsur kaldı

2017 Eylül ayından beri Çin’in Wuhan kentinde yaşayan Alanyalı Meltem Soylu, korona virüs salgınını nedeniyle ülkeye dönemiyor.

31 Ocak 2020 Cuma 10:07
Alanyalı öğrenci Çin'de mahsur kaldı

Çin’in Wuhan kentindeki Wuhan Üniversitesi’nde Gazetecilik ve Uluslararası İletişim Fakültesi’nde burslu doktora öğrencisi olan Alanyalı Meltem Soylu, kentin karantinaya alınması sonrası kampüslerin bulunduğu bölgede doktora öğrencilerinin kaldığı apart tipi yurtta mahsur kaldı. Uçak seferlerinin iptal edilmesi ve karantina nedeniyle sokağa çıkamayan Soylu, karantinanın bitmesini ardından ülkeye dönmek istiyor. 
“DÜNYA OLARAK TEHDİT ALTINDAYIZ”
Şu an toplam 32 kişi olduklarını belirten Soylu, “Çin’i sarsan Sars virüsünün yeni bir türevi ve korona virüsünün de mutasyona uğramış bir çeşidi olan 2019-nCoV Wuhan korona virüsü adıyla literatüre yeni girmiş olan bir virüs tehdidi ile karşı karşıyayız. Dünya olarak bunun tehdidi altındayız ancak bizzat karşı karşıyayız” dedi.
TATİL İÇİN AYRILANLAR ŞANSLI
“Çin yeni yılı tatili araya girince karantina kararından önce birçoğu ayrılmıştı.” Diyen Üniveriste Öğrencisi Soylu, “Ben Wuhan Üniversitesi öğrencisiyim. Benim gibi üniversitenin kampüsünün içerisinde benim gibi 4 kişi var. Dışarıda da üniversiteden 3 arkadaşımız var. Onun dışında burada kurulu düzeni olan iş adamları vardı. Çin yeni yılı tatili araya girince karantina kararından önce birçoğu ayrılmıştı. Onlar bize göre şanslı. Burada şu anda kalanlardan bir aile var. Wuhan’ın çok yakınında yine burada Türk restoranları olan bir aile daha var. Onun ailesi de 4 kişi. Bunun dışında dışarıda çalışanlardan İngilizce öğretmenliği yapan dostum Burcu Öner var. Toplamda şu anda burada kalan 32 kişiyiz” dedi.
“MASKESİZ HAREKET EDEMİYORUZ”
Wuhan’da yaşadıklarına da değinen Meltem Soylu, “Şu anda şehrin tüm ulaşımı kapatılmış durumda. Nehirlerin üzerindeki bütün köprüler ve karşı taraflara geçiş ve hatta bölgeler arasındaki yollar , birçok yer kapatılmış durumda. Yürüme mesafesi dışındaki yerlere gitmeniz imkansız görünüyor. Zaten yürüme mesafesindeki yerlere de sokağa çıkma yasağından dolayı gitmemeniz öneriliyor. Asla maskesiz çıkmayınız deniliyor. Bize ilk gün 23 Ocak’ta karantina kararı alındığında bir duyuru geldi. Bu duyuru ile beraber marketlere akın ettik. Çünkü marketlerdeki bütün yiyecekleri insanlar gidip alıp stok yapma durumuna gelmişti. Panik halinde insanlar bir yerlerden yiyecek bulup stok yapmak için uğraşıyordu. Biz de anonsla beraber marketlere gidip stokumuzu yaptık. Çok fazla da bir şey yapamadık.” Diye konuştu. 
“SEFERBERLİK İLAN ETTİK”
 Çin’de mahsur kalan Soylu, “Seferberlik zamanı neler yenileceğini kendi aramızda konuşuyorduk. Türkiye’de olsa ekmek, şeker, tuz vesaire kuru gıdalar alınır. Ben 5 kiloluk pirinç aldım. Un alamadım. Çünkü 5 kiloluk pirinç, yağ, tuz, şekeri biraz zor taşıdım. Çünkü birkaç gün sonra markete tekrar gideriz. Tekrar stok yaparız diye düşündüm ama bu mümkün olmadı. Okulumuzun içerisinde bize şu anda imkanlar sağlanılmaya çalışılıyor. Wuhan’ın içerisindeki birçok insana göre şu an tamamen çaresiz değiliz. Okulumuz içerisinde uluslar arası bir market açıktı. Yürüme mesafesinde kampüsün içerisinde 10 dakika uzaklıkta. O marketi duyuyoruz. Açık bir yer duyuyoruz.” Şeklinde konuştu. 
“VİRÜSÜ NEREDEN KAPACAĞIMIZ BELLİ DEĞİL”

 Yaşadıkları bölgedeki tehlikeyi anlatan Meltem Soylu, “Dışarı çıkıyoruz ama hepsi bir risk. Çünkü çok aşırı tehlikeli olan bir virüsü nerden kapacağımız belli değil. Virüsün çıkma nedeni olarak balık pazarı söylenmişti. Bu bize aralık ayında haber olarak geçilmişti. Yalnız ortadaki virüsün adı korona virüsü bile değildi. Sars idi. Aralık ayının ilk başlarında “Sars virüsü balık pazarından çıkmış. Ağızlıklarınızı, maskelerinizi takmadan dışarı çıkmayın” denmişti. Benim ve arkadaşlarımın bazı rahatsızlıklarımızdan dolayı hastaneye gidip geliyorduk. O dönem maskesiz dışarı çıkmadık.” Dedi. 
“KARANTİNA KARARI BİRDEN ALINCA BİZ KALAKALDIK”
“Korona virüsü ismini biz Ocak ayının 17-18’inde duymaya başladık. 23 Ocak’ta karantina kararı alınana kadar da bu kadar ciddi olduğunu düşünmüyorduk.” Diyerek sözlerini sürdüren Soylu, “Çünkü panik yapılmaması için hiçbir şekilde bize, ‘Karantina kararı alınacak. Hazırlıklarınızı yapın. Şehirden, ülkeden ayrılın gibi bildirim gelmedi. Karantina kararı birden alınca biz kalakaldık. Sonrasında taksiler de çalışmamaya başladı. Burada kullanılan bazı aplikasyon uygulamaları kullanarak havalimanına gidebilir miyiz diye düşündük. Havalimanına gitsek uçuş var mı? Uçuş yok. Bu şekilde burada kaldık. Ondan sonra beklemeye başladık.” İfadelerini kullandı.
“HEPİMİZ GİTMEK İSTİYORUZ” 
Soylu, “Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, Türkiye’den tamamen donanımlı, bu tür virüs vakalarında tecrübeli bir ekiple beraber bir ambulans uçağının gönderileceği bildirildi. Bu haberle birlikte burada bayram havası yaşadık. Aynı günün akşam saatlerinde daha farklı bir olay yaşandı. Bu virüsün ayrıştırıldığı, aşının hazırlanılmaya başlanacağı sürecine girildiği haberi geldi. Çin halkına bu haber duyuruldu. Aşı bulunacağı, aşının hazırlık çalışmalarına dair haber girdiği andan itibaren insanlar dışarı çıkamadıkları evlerinin pencerelerinden herkes birbirine seslenmeye başladı. Bazı evlerde milli marşlar çalındı. İnsanların bazıları milli marşlarını birlikte söylüyordu. Biz de birlik olup bununla ilgili konuşmalara başladık. Nasıl evlerimizden tek tek alınabileceğimizi konuştuk. Çoğumuz farklı yerlerde oturuyoruz. Wuhan 3 bölgeye ayrılmış durumda. Nehrin karşı tarafına geçiş virüsün çıktığı balık pazarının bulunduğu bölge biraz daha tehlikeli bölge. Köprüler kapalı olduğu için oraya geçiş zor. Bizim bulunduğumuz bölgede kampüsler var. Biz buradan insanları toplasak. Üniversitemiz bize araç tahsis etse ama diğer taraftaki insanları nasıl alacağız gibi durum var. Bunun organizasyonları konuşuldu. Elçiliğimiz herkese tek tek arayarak gidip gitmek istemeyen insanları sordu. Bir, iki kişi hariç hepimiz gitmek istiyoruz.” Dedi.  
“TAHLİYE PLANI GÖNDERDİLER”
Soylu, tahliye planının kendilerine gönderildiğini söyleyerek, “Şu an bize son olarak tahliye planı elektronik posta olarak atıldı. Tahliye planına göre bizi çok sıkı bir şekilde havalimanın en uzak köşesine götürecekler. Önce bize bir ateş ölçümü yapılacak. Sonra sağlık kontrolü yapılacak. Çok aşırı bir belirti göstermiyorsak bizi uçağa alacaklar. Sadece biz Türkleri tahliye etmiyorlar. Azerileri de birlikte tahliye ediyorlarmış. Tahliye edilecek olan 32 kişiymişiz.” Dedi. 
TÜRKİYE’DE DE KARANTİNA BEKLİYOR
Ülkeye dönmeleri durumunda 14 gün karantinaya alınacaklarını ifade eden Meltem Soylu, “Kayseri’den askeri kargo uçağı yola çıkmış. ‘Koca Yusuf Harekatı’ ismiyle bu operasyona başlanılacak. Bizi buradan tahliye edecekler. Uçak Ankara’daymış. Ankara’dan da izinler çıkınca direkt olarak Wuhan’a gelecek. Uçaktan indikten sonra 14 gün bizi yüksek ihtimalle Ankara’da özel tahsis edilen hastanede karantinaya alacaklar. Burada bizi özel odalarımıza alacaklarmış. Koridora bile çıkmadan bir kontrol süreci geçirecekmişiz. Şu an son durumu bekliyoruz. Uçak Wuhan’a insin. Bizi artık otobüslerle mi topluyorlar ya da farklı bir organizasyonla mı havalimanına götürecekler. Bu kısım belirsiz. Bunu eninde sonuna yapacaklar. Şu an 20 kilo bagaj hakkı verildi.” Diye konuştu. 
YOUTUBER’LARA TEPKİ
Bazı insanların maske takarak çektikleri videolarda açıklamalar yapıp kendi kanallarına abone olmaları çağrısında bulunduğunu ve bunun üzerinden prim yapmaya çalıştığını aktaran Soylu, “Şu an bu olayla ilgili olmayan fenomenler bile konuşma yaparken, Twitter’da ya da başka mecralarda ‘Havadan Wuhan’daki insanların üzerine kireç döküp gömeceklermiş. Havadan zehirleyeceklermiş. Wuhan’ı tarihe gömeceklermiş’ sözleriyle felaket tellallığı yapıp bunun üzerinden prim kazanmaya çalışan insanlar gibi değilim. Bu olayı gerçekten yaşıyorum ve odamdayım. Çünkü dışarı çıkma yasağı var. Özellikle 2 gün özellikle değinildi. Hiçbir şekilde dışarıya çıkmayın şeklinde belediyeden bize mesaj atıldı. ‘Bir avuç pirinciniz bile olsa dışarıya çıkmayın’ denildi. Şu 2 günde daha önce 14 günlük kuluçka süresi geçirmiş olan bazı insanların virüslerinin de yayılma riski var. Bizlere bu tehlikeye kendinizi atmayın denildi. Bu yüzden ben 2 gündür dışarıya hiçbir şekilde çıkmıyorum.” Dedi.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81