Erdoğan sert çıktı: 'Bunlar diplomat değil, ajan '

Sırbistan dönüşü gazetecinin, "Konsolosluktaki gözaltıların misilleme olduğunu iddia edenler var." sorusuna yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar diplomat değil, bunlar ajan." diyerek sert çıktı.

Erdoğan sert çıktı: 'Bunlar diplomat değil, ajan '

Sırbistan dönüşü gazetecinin, "Konsolosluktaki gözaltıların misilleme olduğunu iddia edenler var." sorusuna yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar diplomat değil, bunlar ajan." diyerek sert çıktı.

13 Ekim 2017 Cuma 08:28
Erdoğan sert çıktı: 'Bunlar diplomat değil, ajan '
 
Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan,  Sırbistan dönüşü uçakta, gazetecilerin sorularını yanıtladı.  ABD ile vize krizine ilişkin konuşan  Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Konsolosluklarının içerisinde FETÖ faili ajanlar bulunuyor. Bunlar diplomat değil, bunlar ajan. Benzer ajanlar şu anda  Amerika'da da var. O ajanlar da kongre ile çok sıkı ilişki içinde. Bütün bunlar bir gerçek olarak ortada. Zaten FETÖ'nün baş ajanı Pennsylvania'da." dedi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorulara yanıtları ise şöyle:
 
"BİZ BİRİLERİNDEN İZİN ALACAK DEĞİLİZ"
 
-  Sırbistan seyahatiniz bazı  Avrupa ülkelerinde neden tuhaf karşılandı?
 
Bazı  AB üyesi ülkeler buraları arka bahçeleri olarak gördükleri için biliyorum ki rahatsızlıklar olacaklardır. Ama onlar istedikleri kadar rahatsız olsunlar. Biz, birilerinden izin alarak bu ziyaretleri yapacak değiliz.
 
"HERHANGİ BİR GÖRÜŞME MÜRACATI YOK"
 
-  ABD ile vize konusunda bir gelişme,  ABD'nin tavrında bir yumuşama, yeni öneri söz konusu mu? Tutuklunun avukatı ile görüşmesi bir adım olabilir mi?
 
Sayın dışişleri bakanı (Tillerson), Dışişleri Bakanı'mıza "Komisyon oluşturalım" demiş. Onun için bu komisyonun nasıl olacağına ilişkin metni bizim tarafa ileteceklerdi. Bana gelen bilgilere göre 10 Ekim'e kadar  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılmış herhangi bir görüşme müracaatı yoktur. Ne aile ne de avukatları tarafından, bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Böyle bir şey olursa zaten tavrımız bellidir. Ailesi de avukatı da elbette görüşebilir. Bu konularda savcılarımız olumlu düşünüyor. Adalet Bakanı'mız olumlu bakıyor. (Bakan Çavuşoğlu: "Bugün kendisi (M. Topuz) 'Avukatımla görüşmek istiyorum' diye savcılığa başvurmuş, cuma günü de görüşme olacakmış.")
 
"KRİZİN SEBEBİ BÜYÜKELÇİ"
 
-  ABD ile vize meselesinin çözümü için komisyon kurulduktan sonra '"Artık yavaş yavaş kriz aşılacak" diyebilir miyiz?
 
Krizle ilgili olarak sayın başkan veya Dışişleri Bakanı Tillerson'ın bu konuda yapması gereken şey komisyonun kurulması veya kurulmaması değil ki. Bir defa krizin sebebi büyükelçidir. Bir ülkenin  Türkiye gibi bir ülkede büyükelçisi olacak, bu büyükelçi iki ülke arasında bir krize neden olacak ve bu krizi bir büyükelçi yönetecek. Böyle bir şey, bakanın kendi durumunu da zayıflatır. Hele hele başkana da saygısızlık olur. Biz niye hemen mütekabiliyet kuralını işlettik? Burası Türkiye. Kabile devleti değiliz. "Bizim büyükelçiliklerimizde, konsolosluklarımızda çalışan Türk personeli gözaltına almak, tutuklamak böyle bir şeyin olmaması lazım. Bunlar aramızdaki sözleşmelerde yer almalı..." tarzında bir yaklaşım olamaz. Biri suç işlemişse, pekâlâ soruşturmaya da maruz kalır, gözaltına da alınır.
 
"BUNLAR DİPLOMAT DEĞİL, BUNLAR AJAN"
 
- Gözaltının misilleme olduğunu, bir başka deyişle hukuki olmadığını iddia edenler var.
 
Türkiye bir hukuk devletidir, misilleme olamaz. Ama onların neler yaptıklarını da biliyoruz. Örneğin benim vatandaşım eşiyle beraber kapılarına gitmiş, gözaltına almışlardır. 2 yıl oldu neredeyse, daha mahkemeye çıkarmadılar. Kefalet; onu da kabul etmiyorlar. Arkadan Halkbank Genel Müdür Muavini 6 kere  ABD'ye giriyor, çıkıyor; 6'ncı veya 7'nci girişinde kalkıyor gözaltına alıyor, sonra da tutukluyorlar. Benim 13 korumamla ilgili gözaltı, tutuklama kararı çıkarıyorlar. Öbür taraftan, terör örgütünün bana saldıran bir iki elemanını göstermelik olarak alıyorlar ama, o saldırganlara karşı çıkmış vatansever vatan evlatlarından 2 kişiyi de tutup içeri alacaklar. O 2 evladımız hâlâ içeride, o  PKK'lılar ise bırakılmış durumda. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Konsolosluklarının içerisinde FETÖ faili ajanlar bulunuyor. Bunlar diplomat değil, bunlar ajan. Benzer ajanlar şu anda  Amerika'da da var. O ajanlar da kongre ile çok sıkı ilişki içinde. Bütün bunlar bir gerçek olarak ortada. Zaten FETÖ'nün baş ajanı Pennsylvania'da. Sene 1999, oraya yerleşti. 400 dönümlük arazi üzerinden oradan dünyadaki 170 devleti bu adam yönetiyor. Size 85 koli getiriliyor, teslim ediliyor. Ondan sonra arkadan mahkeme kararları gönderilmeye başlanıyor. Bütün bunlara rağmen  ABD'nin bu işlerde seyirci kalmaya devam etmesi, kusura bakmasınlar, stratejik müttefiklikle bağdaşan bir tavır olarak değerlendirilemez. Ayrıca şu anda  Suriye'de yaşadıklarımız da ortada. Orada bir terör örgütünü yanlarına almışlar, onunla bir başka terör örgütü ile savaşma derdindeler. Bunun için bir terör örgütüne, 3 bin 500'ü aşkın TIR silah, zırhlı araç, tank, top hepsini verdiler. "Bu silahların seri numaralarını alıyoruz. İş bitince toplayacağız" diyorlar. İnandırıcı değiller! Nitekim  Irak'ta toplayabildiler mi? Hayır. Bu yaptıkları, Kuzey  Suriye'deki terör koridorunu güçlendirmekten başka bir şey değildir.
 
'İKİNCİ PAKET S-400'LERDE ORTAK ÜRETİM YAPACAĞIZ'
 
- S-400'lerin ortak üretimi ve  Rusya'da buna karşı bir direnç var mı?
 
S-400'lerle alakalı herhangi bir sıkıntı yok. Birinci pakette ortak üretimimiz olmayacak. Ama ikinci paketten itibaren artık ortak üretimin adımlarını inşallah atacağız. Sayın  Putin'le görüşmelerimizde işi S-400'lerle bitirmeyi düşünmüyoruz. S-500'lerle ilgili de görüşmelerimiz oldu.
 
"BARZANİ İÇ POLİTİKA UĞRUNA HER ŞEYİ KURBAN ETTİ"
 
- YPG heyeti  Moskova'da ağırlandı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
İçeriğini tam bilmiyoruz. Sadece ağırlandığını duyduk. YPG şu anda  Amerika ile ortak çalışmanın içerisinde  Suriye'de. Nedir gerekçesi? Bunun bilgisini istihbarattan alırız.
 
- Barzani belli ki geri adım atmayacak. Bundan sonra bizi ne bekliyor Barzani konusunda?
 
Arkadaşlar, bizi ne bekliyor diye bir şey yok.
 
- Barzani'yi ne bekliyor?
 
Evet, onu ne bekliyor, o önemli. Birincisi, ambargo olayı var. Kapılar noktasında bir  İran geçişi var, iki Ovaköy geçişi var, gerekirse üç,  Azez,  Suriye'den tekrar bir giriş var.  Irak halkının ihtiyaçlarının,  Irak merkezi yönetimi tarafından böylece sağlanması gündeme gelmiş olacak. Yani Kuzey  Irak yerel yönetimine bunları vermiyoruz, ama bütün bu ihtiyaçlar insanidir, dolayısıyla merkezi yönetime biz bunları vereceğiz ve merkezi yönetim de Kuzey  Irak'a, halka bunları ulaştırma yollarını arayacak. İkincisi ise hava sahasıyla ilgili adımdır. Uçuşları zaten durdurmuştuk. Şimdi diğer hamle ise  Erbil'e ve  Süleymaniye'ye iniş-kalkışlara hava sahalarımızı artık tamamen kapatmak olacaktır. Bunun takvimini de bugün yarın herhalde belirleriz. Yönetimin yaptığı hata yüzünden, oradaki insanlar  İran'dan çıkamayacak,  Türkiye'den çıkamayacak, güneyden gidemeyecek,  Suriye tarafından gidemeyecek. Peki ne yapacak oradaki halk? İsyan edecek. Katalanlarda olduğu gibi. Bak ne oldu? Şimdi, ertelemeden söz ediyorlar. Kuzey  Irak'ta bizim için erteleme diye bir şey yok. Orada birisi, iç politika uğruna böyle bir yanlış adıma tevessül etmiştir.
 
- İç politika mı yani?
 
Evet, iç politika uğruna her şeyi kurban etmiştir. Kendi şahsi çıkarları için... Bundan sonra onun bir daha seçilme şansı yok.
 
FAİZ ÇALIŞMASI
 
"( Ekonomi) Şu anda önümdeki en önemli hedeflerden bir tanesi, bu faiz noktasındaki çalışmadır. Faiz hususunda da özellikle başta devlet bankaları olmak üzere toparlayıp ondan sonra diğer bankaları da bir araya getirmek suretiyle faizi nasıl frenleyeceğiz ve faizi nasıl daha da düşüreceğiz? Ki -bakın buraya geliyorum yine, bunda iddialıyım- enflasyon düşsün. Enflasyon birilerinin dediği gibi domates-salatalık işi değil. Enflasyonun bir numaralı sebebi faizdir. Baştan beri hep bunu söylüyorum ve bu doğru orantılıdır diyorum. Faizi düşürdünüz, enflasyon düşer; faizi yükselttiniz, enflasyon yükselir."
Son Güncelleme: 13.10.2017 08:30
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81