ALKÜ'de müzikle terapi konuşuldu

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) düzenlediği çeşitli söyleşi ve konferanslar ile öğrencilerine “Üniversiteli Olmak” bilincini ve ruhunu yaşatmaya devam ediyor.

ALKÜ'de müzikle terapi konuşuldu

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) düzenlediği çeşitli söyleşi ve konferanslar ile öğrencilerine “Üniversiteli Olmak” bilincini ve ruhunu yaşatmaya devam ediyor.

07 Mart 2017 Salı 21:34
ALKÜ'de müzikle terapi konuşuldu
 Bu doğrultuda ALKÜ’de bu kez de tarihten gelen bir gelenek olmasına karşın günümüzde yeni bir alan olarak kabul edilen müzikle tedavi konusunda bir konferans düzenlendi. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Öztürk ve Kültür Bakanlığı Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu Müdürü ve ses sanatçısı Fadıl Atik, ses sanatçısı Halil Erseven, udi ve sanat yönetmeni Murat Bağdatlı, Neyzen Muhammed Şükrü Fırat tarafından “Türk Müziği’nde Terapi Geleneği” konu başlığıyla gerçekleştirilen konferansa ALKÜ İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç Dr. Kemal Vatansever, ALKÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Hakan Bütün, Alanya Gönül Dostları Türk Müziği Korosu Üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

MÜZİKLE TEDAVİ ATALARIMIZDAN YADİGÂR
ALKÜ İşletme Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte konu ile alakalı bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Levent Öztürk, Müzikle tedavinin, ülkemizde tıbbi tedaviyle birlikte kullanılmasının yolunun açıldığını belirterek, tıbbi tedavilerle beraber kullanıldığında ilaç giderlerini azaltmada büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Anadolu coğrafyasında Selçuklu ve Osmanlı hastanelerinde uygulanan, 1800'lü yılların ikinci yarısında terk edilen müzikle terapinin yeniden gündeme gelmesi için çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Öztürk; “Avrupa’da akıl hastalarına ‘bunun içine cin kaçtı, şeytan girdi.’ diyerek yakıldığı o dönemlerde atalarımız eldeki tıp olanakları ile birlikte müzikle tedavi yöntemini kullanıyorlardı.” diye konuştu.

“MÜZİKLE TEDAVİNİN YOLU AÇILDI”
Yaptıkları araştırmalar sonucu çeşitli verilere ulaştıklarını ifade eden Öztürk, 2006 yılında Edirne Türk Müziği Topluluğundan bir grup sanatçı ile Darüşşifa Müzik Araştırma ve Uygulama Topluluğunu kurduklarını söyledi. Bu bilimsel çalışmalar neticesinde Türk müziğinin tedavi amaçlı potansiyelini dünyaya gösterme çabasında olduklarını belirten Prof Dr. Levent Öztürk, müzikle tedavi yönteminin ilerlemesi yolunda adım atıldığını ve bu doğrultuda Sağlık Bakanlığı bünyesinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Daire Başkanlığının kurulduğunu dile getirdi. Öztürk konuşmasının devamında; " Artık geleneksel tedavi yöntemlerimizden olan müzikle tedaviyi Sağlık Bakanlığı da kabul etti. Ülkemizdeki üniversitelerde henüz müzikle tedavi lisans ve yüksek lisans programları olmadığı için bu anlamdaki ilk terapistlerin yetişmesi için eğitim programları düzenlenecek. Programlar, Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenerek sertifikalandırılacak. Böylece ülkemizin ilk müzik terapistleri bu doğrultuda çalışmalarına başlamış olacaklar. Müzikle tedavi, ülkemizde tıbbi tedaviyle kullanıldığında ilaç giderlerini azaltmada büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.” dedi.

“DESR ÇALIŞIRKEN ENSTÜRÜMANTAL MÜZİK DİNLEYİN”
Konferansta katılımcılar tarafından yöneltilen sorulara da cevap veren Öztürk, öğrencilerin ders dinlerken hangi tür müzik dinlemeleri gerektiği yönündeki soruya ise ; “Sözsüz, orkestra eşliğinde olmayan enstrümantal müzik öğrencinin konsantresi için uygun olacaktır. 65 ila 80 desibel yüksekliğinde yani konuşma ses seviyesinde dinlenmeli ve fazla inişli çıkışlı notalı eserler tercih edilmemelidir.” şeklinde yanıt verdi. Etkinlik, ses sanatçısı Fadıl Atik ve Halil Erseven ile ud sanatçısı Murat Bağdatlı, Neyzen Muhammed Şükrü Fırat tarafından gerçekleştirilen kısa bir müzik dinletisinin ardından sona erdi.
Son Güncelleme: 07.03.2017 21:35
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner81