TURİSTLER OTELE Mİ KAPATILACAK
Uygulamada da yeni sorunlar ortaya çıkacağına dikkat çeken Budak, “Alkol ile suç kavramının birlikte değerlendirilmesi, ‘alkol içilen yerlerde suç işlenir’ gibi ön kabul kesinlikle yanlıştır. Yasaklarla suçun önleneceği de doğru değildir. Antalya’da suç oranı nedir? Antalya’da, gasp, hırsızlık, adam öldürme, cinsel saldırı ya da ihaleye fesat karıştırma gibi suçların hangisi açık alanlarda içki içilirken yaşanmış. Bu yasağın geçerliliği yok. Antalya bir turizm kenti. Turistler otellere mi kapatılacak? Otelden çıkmayın, yolda içmeyin, kumsalda içmeyin mi denecek? Turizm barış ve özgürlük sektörüdür. Özgürlük yoksa turizmde olmaz. ” diye konuştu.
DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ
AKP Hükümeti’nin OHAL fırsatçılığı yaptığını, iktidardan güç alan valilerin de benzer bir tutum içine girdiğini kaydeden Budak, “Yasaklarla, Türkiye’ye bir yaşam tarzı dayatılıyor. Bu çerçevede alkol yasağı adım adım Türkiye’ye yaygınlaştırılıyor. Bazı illerde valiler OHAL’i bahane etmişti, Antalya’da buna gerek duyulmamış, toptan yasaklama kararı getirilmiş. Türkiye’de bu kadar kutuplaşmanın derinleştiği bir ortamda, yaşam tarzına yasaklarla müdahale edilmesi yeni gerilim alanları oluşturacaktır. Türkiye’nin ihtiyacı yasaklar değil özgürlüktür. Yasakları bitireceğiz diye gelenler, Türkiye’yi nefes alınamaz bir noktaya sürüklüyor. 16 Nisan’da Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti ilkesinde uzaklaşacağını, özgürlüklerin baskılanacağını söylemiştik, Antalya Valiliği hemen bizi teyit etti. Antalya’yı bitirecek bu karar kabul edilemez. Yasak kararı derhal geri çekilmelidir” şeklinde konuştu.